8. Hukuk Dairesi 2011/2356 E. , 2011/6334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 01.07.2010 gün ve 12/904 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak Hazine adına tapuda kayıtlı 205 ada 21 parselin tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, kazanma koşullarının mevcut olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ham toprak niteliğindeki dava konusu 205 ada 21 parsel, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup ileride tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün bulunduğundan 07.07.2001 tarihinde belgesizden Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın 25.10.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur.
Mahkemece kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği düşüncesinden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi uygulanan hava fotoğrafları taşınmazın niteliğini ve zilyetliğin başlangıç tarihi ile kazanmayı sağlayan zilyetlik olgusunu belirlemekten uzaktır. Ayrıca yöreye ait tespit tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ve iki ayrı döneme ait (1970-1980 yılları) hava fotoğraflarının bulunup-bulunmadığı açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan sorulmamış, teknik bilirkişi tarafından keşif sırasında da hangi tarihli hava fotoğrafının uygulandığı açıklanmamıştır.
Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Böyle bir yerin imar ve ihya yoluyla kazanılabilmesi için niteliğinin açıkça belirlenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen olumlu ve olumsuz koşulların araştırılması, kazanma koşullarının kanıtlanması gerekmektedir. Az önce de açıklandığı üzere; böyle bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için emek ve para harcanmak suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten tespit tarihine (2001) kadar 20 yıldan fazla süre ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olması gerekir.
Bir arazinin kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1970-1980 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının istenilmesi ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülebilmesi, taşınmazın sınırlarının açıkça belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli hava fotoğrafları bulunup-bulunmadığı gereği gibi araştırılmamıştır.
Mahkemece, ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları bulunup-bulunmadığının usulüne uygun olarak Harita Genel Komutanlığı’ndan sorularak belirlenmesi , bu tarihlere ait hava fotoğraflarının varlığının tespiti halinde usulüne uygun olarak getirtilmesi, stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi sözlerinin, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespiti, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.