8. Hukuk Dairesi 2018/3628 E. , 2019/4229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, tarafların dava konusu 351 ada 28 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olan Osman Atılcı"nın mirasçıları olduklarını, taşınmazın mirasçılık belgesindeki payları oranında mirasçılarına intikal ettiğini, davalı ve ailesinin uzun yıllardır dava konusu taşınmazda fiilen ikamet ederek diğer hissedarların bu yerden faydalanmasına engel olduklarını, taşınmazın kullanım bedeli olarak davacının hissesi nispetinde kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını, son olarak davacının Edirne 1.Noterliği"nin 16.09.2014 tarihli ihtarnamesi ile davalının taşınmazdaki payına tecavüzünü sonlandırmasını ve payı nispetindeki ecrimisilin tarafına ödenmesini talep ettiğini, ancak çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını açıklayarak, davalının, davacının payına vaki tecavüzünün menine, davalının taşınmazı haksız kullanması nedeniyle 04.11.2009 ila 04.11.2014 dönemi için fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere toplam 1.500 TL"nin belirtilen her dönemin başından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.04.2015 tarihli dilekçesi ile ecrimisil yönünden talebini toplam 4.125 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmamış, davaya cevap da vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı tarafın meni müdahale davasının kabulüne, davalının dava konusu 351 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki davacının 66/144 payına vaki müdahalesinin önlenmesine, davacının ecrimisil alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine, 4.125 TL alacağın 04.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, davalının fuzuli şagil olduğu, bilirkişi raporuna göre dava konusu
taşınmaza davalının müdahalesi neticesinde 04.11.2009- 04.11.2014 dönemi için 4.125 TL ecrimisil bedeli tahakkuk ettiği, 16.09.2014 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren ihtarnamede belirtilen sürenin 04.11.2014 tarihinde dolduğu, yani davalının bu tarihte temerrüde düştüğü, bu nedenlerle 4.125 TL alacağın davacının davalıyı usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğü 04.11.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi, aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olaya gelince; dava konusu 351 ada 28 parsel sayılı taşınmazın avlulu kargir ev niteliğine haiz bulunması ve davalının kiraya vererek hukuksal semere elde etmiyor olması nedenleri ile anılan taşınmaz yönünden intifadan men koşulu aranmalıdır. Tüm dosya kapsamından davacının davalıyı 16.10.2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile intifadan men ettiği anlaşıldığına göre, bu tarihten dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisil hesabı yaptırılıp karar verilmesi gerekirken bu tarihten öncesini de kapsar biçimde hesap yaptırılıp fazla miktarda ecrimisile hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.