Esas No: 2019/1952
Karar No: 2021/1272
Karar Tarihi: 29.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1952 Esas 2021/1272 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1952 Esas
KARAR NO: 2021/1272 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/458 Esas - 2018/1438 Karar
TARİH: 18/12/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/154 esas sayılı dava dosyası ile 19.12.2013 tarihinde geçerli olmak üzere ... A.Ş.'nin iflasına karar verildiğini, iflas tasviyesinin Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... iflas sayılı dosyasında yürütüldüğünü, iflas idaresince müflisin 3. Kişilerdeki alacaklıların tespiti amacı ile ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, düzenlenen 08.07.2014 tarihli raporla alacağın belirlendiğini, iflas idaresince İİK.'nın 229. Maddesi gereğince masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile belirlenen alacakların tahsili amacı ile icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, raporda belirlenen davacının alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'ne ... esas sayılı takip dosyasında takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına %20'i oranından az almamak üzere icra inkar tazminatının kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, takip ve davanın yetkili mahkeme ve icra dairesinde başlatılmadığını, dava ve takip tarihinde müvekkilinin yerleşim yeri itibari ile İstanbul İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olması nedeni ile yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasında akaryakıt alım-satımı dışında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin cari hesap ekstresine göre müvekkilinin davalıya akaryakıt sattığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının belirlediği araçların müvekkilinin elektronik sistem dahilinde akaryakıt sattığını, bunun dışında müvekkilinin davacıdan herhangi bir mal veya hizmet alımının bulunmadığını, buna rağmen müvekkilinin borçlu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iflas idaresince sadece davacının ticari defterlerinin incelenerek rapor alındığını, müvekkilinin defterlerinin incelenmediğini, belirlenen borca ilişkin herhangi bir belge veya fatura sunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/12/2018 tarih 2018/458 Esas - 2018/1438 Karar sayılı kararında; " Dava, İİK.'nın 229. Maddesi gereğince iflas idaresince başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK.'nın 187. Ve devamı maddelerinde ispat usulü düzenlenmiş olup, anılan kanun 190. Maddesinde ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakia bağlanan hukuki sonuçta kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. HMK.'nın 194. Maddesi gereğince taraflar dayandıkları vakiları ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delili hangi vakianın ispatı için gösterildiğinin açıkça belirtmeleri zorunludur. Somut olayda; davacı taraf soyut olarak düzenlenen ve hiçbir ayrıntı içermeyen, defter, muavin kayıtlar, sevk irsaliyeleri, fatura ve benzeri belgelere dayalı olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak takip başlatmıştır. Gerek dava dilekçesi ve gerekse de yargılama sırasında alacağın dayanı olan ticari ilişki dahi açıklanmamıştır. Diğer yandan, mahkememizce 18.09.2018 tarihli ön inceleme oturumunda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilip, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine rağmen davacı iflas idaresi - vekili bilirkişiye ticari defterlerin bulunduğu yeri göstererek ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılması olanağı sunmaması karşısında ticari defter ve belgelerinin ibrazından sarfı nazar edilmiş sayılmıştır. Bu durumda, davacının soyut olarak hiçbir ticari ilişkiyi açıklamadan ve hiçbir belge sunmadan alacak talebinde bulunduğu anlaşılmakla sabit görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...."gerekçesi ile, Davacının davasının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin bilirkişi raporuna istinaden tarafların birbirinden alacak ve borcunun bulunmadığını, soyut olarak aradaki ticari ilişkinin açıklanmadığını belirterek davayı reddettiğini, karara esas bilirkişi raporuna Bakırköy ... İflas Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyasından alınan raporla çeliştiğinden itiraz ettiklerini ancak Bakırköy ... İflas Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda müflis şirketin davalıdan alacaklı gözüktüğünü, oysa ki karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda ise davalının müflis şirketten alacaklı gözüktüğünü dolayısıyla iflas dosyasından alınan bilirkişi raporu ile yerel mahkeme dosyasından alınmış olan raporun birbiri ile çeliştiğinden bu çelişkinin giderilmiş olmasının gerektiğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili, müvekkili müflis ... A.Ş.'nin ticari defterleri üzerinde iflas idaresince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, iflas idaresince müflis şirketin alacaklarının tahsili için icra takipleri başlatıldığını, davalı hakkında da alacağın tahsili için takip yaptıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK 84. Maddesine göre davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi halinde teminat gösterileceği belirtilmiştir. HMK'nın 84 vd. maddelerinde düzenlenen teminat, hukuki nitelik açısından HMK'nın 114/1-ğ maddesi uyarınca dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilecek hususlardandır. Dairemizce yapılan incelemede ilk derece mahkemesinde HMK'nın 84 maddesi gereğince teminat hususunda ara karar oluşturularak davacıya mehil verilmeden esas hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmakla bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla istinaf isteminin bu yönü ile kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK'nın 355 ve 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, kabul edilen istinaf sebebi kamu düzenine ilişkin olmakla davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf istemi hususunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun usulden KABULÜ ile; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarih ve 22018/458 Esas - 2018/1438 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK 355. ve 353/1-a4 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı varsa, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2021 tarihinde HMK'nın 355. ve 353/1-a4 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.