Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/5478 Esas 2019/10808 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5478
Karar No: 2019/10808
Karar Tarihi: 05.11.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/5478 Esas 2019/10808 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/5478 E.  ,  2019/10808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, 03.12.2007 tarihinde davalıdan 168.805,00.-TL karşılığında bir otomobil satın almış olduğunu, daha sonra söz konusu otomobile Kaçakçılıkla Mücadele Yasası kapsamında 17.10.2012 tarihinde el konulduğunu, aracın hukuki olarak ayıplı bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile araç için ödenen bedelin iadesine ve aracın kullanılamamasından doğan zarar karşılığı olarak şimdilik 1.195,00.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istenmiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın araç bedeli yönünden kısmen kabulü ile 140.000,00-TL"nin 03/12/2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının araç bedeli ile ilgili fazlaya ilişkin talebi ile avans faizi talebinin reddine, davacının araçsız kaldığı dönem için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.195,00-TL tazminatın 14/12/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine, davacının bu konudaki avans faizi talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalıdan satın aldığı araçta hukuki ayıp bulunduğunu belirterek bu davayı açmıştır. İlk derece yargılama makamınca görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da dayanılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK.’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda, davacı tarafça taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshinin de talep edilmesine rağmen, bu hususta olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 2.412,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.