14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3671 Karar No: 2013/5640 Karar Tarihi: 11.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/3671 Esas 2013/5640 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/3671 E. , 2013/5640 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.07.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ..."ın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu edilen 204 ada 127 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdireceği, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai kararın hüküm olduğu ve yargılamanın sona erdiği duruşmada verilerek tefhim olunacağı, “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamaların ışığı altında somut olaya gelince; mahkemece, dava konusu edilen 204 ada 127 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davalı (... oğlu) ..."a ait olduğu hükmün gerekçe kısmında kabul edilmesine karşın hükümde muhdesat bedelinin ölü Hüseyin oğlu ... mirasçılarına aidiyetine karar verilmesi çelişkili olup infazda tereddüde sebebiyet vermiştir. Bu durumda mahkemece, 204 ada 127 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyeti hususunda çelişki yaratmayacak şekilde hüküm kurularak satış bedelinin dağıtılmasına karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 no"lu bentte açıklanan nedenlerle 191 ada 1 ve 312 ada 5 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu taşınmazlar yönünden ONANMASINA, 2 no"lu bentte yazılı nedenlerle 204 ada 127 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu taşınmaz yönünden BOZULMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.