20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4763 Karar No: 2013/8997 Karar Tarihi: 08.10.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4763 Esas 2013/8997 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/4763 E. , 2013/8997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 368 ada 1 parsel sayılı 7036,76 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın özel kanunlar gereği kamulaştırılan ve Hazineye ait olan 09.08.1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açıldığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı ve davanın, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi uyarınca Kadastro Hâkiminin re"sen araştırma yapmasını gerektirir dava niteliğini de taşımadığı, HMK."nun 26. (HMUK md.74.) maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, orman içi açıklık konusu re"sen gözetilemeyeceğinden (HGK."nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı), orman tahdidi ve devletleştirme ile oluşan tapunun dışında kaldığı belirlenen taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.