(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/5400 E. , 2013/19008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan önce iki kez kredi kullandığını ve bu kredi borçlarını kapattığını, daha sonra 14/11/2007 tarihinde 100.000,00 TL bedelli konut kredisi kullandığını, buna karşılık olarak da... İlçesi, ... Mah. civarında bir meskende davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, son çektiği kredi borcunu ödeyemediğini, bankanın ... 7.İcra Müdürlüğü"nün 2009/7947 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, ancak kapatılan krediler için verilen ipotekler nedeniyle de ayrı bir takip yapıldığını, oysa takip tarihinde kapatılan kredilerin teminatı olan taşınmazların ipoteğinden dolayı, davalıya borcunun bulunmadığını, fekki yapılmayan bir ipotekten kötü niyetli yararlanılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, ... 7.İcra Müdürlüğü"nün 2009/7948 esas sayılı dosyasından dolayı davalıya 101.346,33 TL borcunun bulunmadığının tespiti ile taşınmazların satılmasıyla haksız olarak tahsil edilen 53.000,00 TL"nin 04/04/2011 tahsil tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan istirdatına ve davalının kötüniyeti nedeniyle % 40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, İİK"nun 72.maddesinde düzenlenen istirdat davasının ilk koşulunun " borçlunun gerçekte olmayan bir borcu ödemesi gerektiğini", ancak davacının bankaya olan kredi borcunu kabul edip borca itirazının bulunmadığını, dolayısıyla dava şartlarının oluşmadığını, tarla vasfındaki iki taşınmazın ipotek alınması sırasında düzenlenen 16/06/2006 tarih ve 1487 yevmiye nolu resmi senedin, 1.maddesinde, ipotek tesisini, dava konusu iki taşınmazın, kullandığı kredilerin ve konut destek kredisi ile tüketici kredilerinin teminatı olacağını kabul ettiğini, fekki banka tarafından bildirilinceye kadar ipoteğin devam edeceğinin de
kabul edilmiş olacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının kullandığı iki adet kredinin teminatı olarak verilen taşınmazlara ait ipoteklerin, bu kredilerin kapatılmış olmasına karşın sonradan alınan kredi borcundan dolayı icra yoluyla satılması dolayısıyla borçlu olunmadığı ve istirdat talebine ilişkindir. Davalı, 16.6.2006 ve 13.11.2007 tarihli ipotek senetleri ve kredi sözleşmelerinde davacının, taşınmazları, alınan tüm kredilerin teminatı olarak gösterdiğini savunmuştur. Mahkemece, rapor tanzim eden bilirkişilerin her ne kadar eldeki dava ile sonuca gidilemeyeceğini, yanlış yol takip edildiğini, davanın reddinin gerektiğini beyan etmişlerse de, davayı yanlış değerlendirdikleri, somut olayda davacının, ... 7.İcra Müdürlüğü"nün 2009/7948 esas sayılı dosyasıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını, takibe esas tarla vasfındaki taşınmazların ipoteğinin, kapanmış olan 19/06/2006 tarihli, 25.000,00 TL bedelli krediden kaynaklandığını, dolayısıyla bu ipotek ve dosyadan dolayı borçlu olmadığının tespitini isteyebileceğini, taşınmazların icra yoluyla satılmasında davacının bir dahlinin olmadığını ve istirdatının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76. md, 6100 sayılı HMK. 33. md.)Davacının, kullandığı tüm kredilerin teminatı olarak sözkonusu ipoteklerin gösterdiği, sözleşmeler ile ipotek resmi senetlerinden açıkça anlaşılmaktadır.Esasen konusunda uzman olan bilirkişiler de raporun sonuç kısmında bu saptamayı belirtmişlerdir.Hal böyle olunca davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şeklide aksine düşüncelerle davanın kabulüne yönelik karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.