Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/7161 Esas 2014/8584 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7161
Karar No: 2014/8584
Karar Tarihi: 17.06.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/7161 Esas 2014/8584 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/7161 E.  ,  2014/8584 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... Köyü çalışma alanında bulunan ve bir kısmı fen bilirkişi raporu içeriğine göre köy boşluğu ve kuru dere olarak tespit harici bırakılan, bir kısmı ise 114 ada 2 parsel sayılı 89.554,40 m2 yüzölçümü ile devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan söz edilerek ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz içinde kalan bölümler hakkında miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının uzman fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 247,79 ve (B) harfi ile gösterilen 283,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerine yönelik davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; davacının talebine konu olup yol olarak tescil harici bırakıldığı belirlenen ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 247,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yönünden mahkemece “... taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde paftasında yol olarak gösterildiği, eldeki davanın ise 2009 tarihinde açıldığı, 20 yıllık zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme süresinin kadastro tespit tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar hesaplanması gerektiğinden somut olayda zilyetlikle kazanmayı sağlayan sürenin geçmediği...” gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de; ayni hakların açık bir yasal düzenleme ile sınırlandırılmadıkça her zaman ileri sürülebileceğine, gayrimenkul mevzuatımızda, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara yönelik olarak açılacak davaları süre yönünden sınırlayan veya kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığına göre, mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Ancak mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller bir arada değerlendirildiğinde davacı dava konusu bu taşınmaz bölümü üzerinde yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğini kanıtlayamamıştır. O halde mahkemece sonuç olarak davanın reddine karar verilmesi doğru ise de dayanağı gerekçesi isabetli değildir. Hal böyle olunca davacının talebine konu olup yol olarak tescil harici bırakıldığı belirlenen ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 247,79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümü yönünden oluşturulan sonucu itibariyle doğru gerekçesi itibari ile yanılgılı hükmün gerekçesi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.