13. Hukuk Dairesi 2017/6194 E. , 2019/10806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, mirasbırakanı ...’ın 28/02/2007 tarihinde davalı bankadan 93.750,00 TL konut kredisi kullandığını, bu krediden dolayı 28/02/2007 başlangıç tarihli bir yıl süreli ... Emeklilik (... Emeklilik) ve ... Sigorta A.Ş. ... sigortası poliçesi düzenlendiğini, mirasbırakan ... ...’ın 18/06/2008 tarihinde vefat ettiğini, ... sigortasının 28/02/2008 tarihinde sona ermesine rağmen banka tarafından re’sen yenilenmediği gibi, yenilenmesi konusunda bir bildirimde de bulunulmadığını, bankanın bu kusuru nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, 107.924,00 TL tazminatın ihtar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bankanın ... sigortası yaptırma yükümlülüğünün bulunmadığını, taraflar arasındaki kredi sözleşmesine göre bu yükümlülüğün kredi kullanana ait olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
1-Davanın reddine dair verilen karar, Dairemizce, Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği ilgili maddeleri ve Medeni Kanunun 2. maddesince düzenenlenen dürüstlük ilkesinden sözedilip, bu kapsamında değerlendirme yapılmak ve sonucuna göre karar verilmek üzere bozulmuş, bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının murisi ... ...’ın 28/02/2007 tarihli konut kredisi sözleşmesi ile, aylık taksitler halinde geri ödeme koşuluyla davalı bankadan 93.750,00 TL konut kredisi kullandığı, aynı tarihte ... Emeklilik ve ... Sigorta A.Ş.’ye bir yıllık kredili ... sigortası yaptırıldığı, kredi borçlusu murisin 18.06.2008 tarihinde öldüğü, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı, kredi borçlusu murise ait ... sigortasının yenilenmesi sorumluluğunun bankaya ait olduğunu ileri sürmüş, davalı banka ise, sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince bankanın böyle bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, görüşüne bşavurulan bilirkişi raporu tespit ve bu raporca belirlenmiş olan kusur oranlarına değer verilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde, dava konusu edilen kredi borcuna ilişkin dava dışı ... ve ... isimli şahıslar tarafından ödemeler yapıldığı tespiti bulunduğu ve bu bilirkişi raporunda yapılan bu tespite ilişkin davalı tarafın vaki itirazlarının ise karşılanmadığı anlaşılmıştır. Davalının kredi asıl borçlusu mirasbırakan ... ...’ın bu kredi borcuna ilişkin davacının yanında diğer mirasçılarının da ödeme gerçekleştirmiş olduğu ve davacının ancak kendi yaptığı ödemeleri talep edebileceği itiraz ve savunmasının da karşılanması gerekmektedir. O halde, mahkemece, davalı bankadan dava konusu edilen krediye ilişkin yapılan tüm ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin temini ile gerekirse bu hususta ek bilirkişi raporu da alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.