15. Hukuk Dairesi 2018/712 E. , 2018/2299 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İcra İflas Kanunu"nun 94. maddesi hükmüne göre açılmış tapu iptâl ve tescil talebine ilişkindir. Davacı üçüncü kişi, davalı ise arsa sahibidir.
Davacı üçüncü kişi vekili; müvekkilinin dava dışı üçüncü şahıs olan ... adlı şahıstan alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacağının ödenmemesi üzerine ... 15. İcra Müdürlüğü"nün 2014/1335 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takibe konu ödeme emrinin dava dışı...a tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, takip sonrası yapılan araştırmada dava dışı üçüncü kişinin herhangi bir mal varlığının olmadığı, daha sonra kendisi de mimar olan ve inşaatla uğraşan müvekkilinin dava dışı üçüncü kişi ile davalı arasında ... 3.Noterliği"nin 03.09.2010 tarihli 2010/27066 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin olduğunu öğrendiğini, ayrıca mevcut alacağın bahse konu sözleşmede geçen binanın yapımına ilişkin kimi ince iş diye tabir edilen işlerin müvekkili tarafından yapılmasından doğduğunu, açılan icra takibi sonrasında gelen tapu kayıtlarından 1, 4 ve 8 nolu bağımsız bölümler dışında kalan bölümlerin dava dışı yüklenici tarafından üçüncü kişilere satıldığının görüldüğünü, kalan dairelerin halen dava dışı üçüncü kişi olan borçlu yükleniciye devrinin yapılmadığının belirlendiğini, bahse konu sözleşmeden kaynaklanan dava dışı yüklenicinin yapmış olduğu bina uzun zaman önce tamamlanmış olmasına rağmen yüklenici borçlunun sözleşmeden kaynaklanan daire alacakları, piyasaya olan çok miktardaki borçları nedeniyle adına tescil ettirilmediğini, bu sebeple müvekkilinin alacaklarının tahsilinin imkansız hale geldiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getiren dava dışı 3. kişi borçlu ... adına 204 ada 10 parselde kayıtlı bulunan D1 nolu bağımsız bölümdeki daire ile 1. kattaki D4 nolu bağımsız
bölümdeki daire ve 3. kattaki D8 nolu bağımsız bölümdeki dairenin tapu kayıtlarının iptâli ile yüklenici borçlu adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahibi vekili; müvekkili ile dava dışı üçüncü şahıs ... arasında müvekkilinin maliki bulunduğu arsa niteliğindeki taşınmaza inşaat yapılması için düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığının doğru olduğunu, sözleşme gereğince dava dışı ..."ın imâl ve teslim olan edimini sözleşmeye uygun olarak eksiksiz ve iskan alınmış olarak teslim etme zamanı olan 03.11.2011 tarihine kadar yerine getirmediğini, bunun üzerine mahallinde tespit yaptırdıklarını, 30.10.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre yapılan işin oranının % 56,3 bulunduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi dava dışı üçüncü kişi olan ..."ın davaya konu inşaatı tamamlamayıp aksine ayıplı olarak bıraktığını, dava dışı ..."ın 03.11.2011 tarihinden beri müvekkilini mağdur ettiğini ve mağduriyetinin halen devam ettiğini, ayrıca bahse konu 1, 4 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin dava dışı ..."ın ayıplı olarak bırakıp kaçmış olduğu davaya konu inşaatın tamamlanmasına dahi yetmediğini, davacı tarafın alacaklarına konu sözleşmede geçen binanın yapımına ilişkin kimi ince iş diye tabir edilen işlerin neler olduğunu bildirmediğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek hukuki mesnetten yoksun, hukuka ve yasalara aykırı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 15. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı Yasa"nın 28/1. maddesinin a bendinde kârar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin geri kalanın kârarın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup yine aynı Kanun"un 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı emredici hükmü konulmuştur. Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte bulunduğundan mahkemece ve Yargıtay"ca re"sen nazara alınır.
Davacı, gerçek kişi olup, Harçlar Kanunu"na göre harçtan muaf olan kişi ve kurumlardan değildir. Nispi karar ve ilâm harcına tabî davalarda, dava değeri üzerinden peşin nispi ilâm harcının alınması zorunludur. Uyarıya rağmen yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu"nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılamayacağından dava dosyasının işlemden kaldırılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.12.2013 gün 2013/21-445 Esas, 2013/1625 Karar sayılı ilâmı ve Dairemizin yerleşik uygulamaları bu yöndedir.
Açıklanan bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı dava açarken 1, 4 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin tapu iptâl ve tescilini talep etmiş ve bu üç taşınmazın değerini 50.000,00 TL olarak göstermiş ve bu miktar üzerinde nispi harç yatırmıştır. Davacı, tapu iptâl ve tescil talebinde bulunduğuna göre tapu iptâl ve tescilini talep ettiği taşınmazların
dava tarihi itibariyle gerçek değerinin üzerinden nispi harç yatırılması gerekir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda taşınmazların değeri 1 nolu daire 100.000,00 TL,4 nolu dairenin 175.000,00 TL ve 8 nolu dairenin 175.000,00 TL olmak üzere toplam 450.000,00 TL olarak belirlendiğinden bu miktar üzerinden yatırılması gereken nispi ilâm harcını ikmâl etmek üzere uygun süre verilip, ikmâl edilmesi halinde bundan sonra yargılamaya devamla davanın sonuçlandırılması, yatırılmaması halinde ise dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken kamu düzeninden olan harç hususu gözden kaçırılarak eksik harç tamamlattırılmadan davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun gerekmiştir. Bozma sebebine göre bu dosya yönünden sair temyiz itirazlarının incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 31.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.