20. Ceza Dairesi 2019/261 E. , 2019/4658 K.
"İçtihat Metni" Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkındaki Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarihli, 2014/747 esas ve 2014/199 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/01/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Suç tarihi 19/01/2014 olan “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık ... hakkında, Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarihli 2014/747 esas ve 2014/199 karar sayılı kararı ile sanığın; 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle lehe olduğu kabul edilerek, 6545 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi yollamasıyla 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesi ve 5560 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına ve ayrıca TCK 191/3. md. uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 25/11/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği ve infazına başlandığı,
2- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 23/12/2016 tarihli yazısı ile dosyanın infazen kapatıldığının bildirildiği,
3- 05/07/2018 tarihli kanun yararına bozma istemine konu Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2017 tarihli 2014/747 esas ve 2014/199 karar sayılı ek kararı ile; hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen sanık ..."ın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı anlaşılmakla hakkındaki kamu davasının TCK"nun 191/5 maddesi gereğince düşürülmesine karar verildiği, kararın 20/03/2017 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
4- Dairemizin 18/10/2018 tarihli 2018/4808 esas ve 2018/4453 karar sayılı ilamı ile, Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarihli, 2014/747 esas ve 2014/199 karar sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verildiği,
anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına dair Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarihli ve 2014/747 esas, 2014/199 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında anılan Mahkemenin 31/10/2014 tarihli kararıyla netice itibariyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve sanığın 5 yıl süreyle denetime tabi tutulduğu, müteakiben hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmadığı gözetildiğinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği yönündeki 05/07/2018 tarihli kanun yararına bozma talebimizden vazgeçilmiş olup, kamu davasının düşürülmesine ilişkin Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2017 tarihli ve 2014/747 esas, 2014/199 sayılı ek kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmekten vazgeçilmiştir.
Bununla beraber, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 08/06/2017 tarihli ve 2016/2912 esas, 2017/2517 sayılı ilâmında "Açıklanan nedenlerle, somut olayda mahkemece 6545 sayılı Kanun ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçuna ilişkin yapılan değişiklikler uyarınca hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanık hakkında TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, aynı maddenin 3. fıkrasında düzenlenen denetimli serbestlik tedbirinin de uygulanmasına karar verilmesi yasaya uygun olup, (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir." şeklinde belirtildiği üzere, daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbirinin de uygulanmasına karar verilmesi mümkün olmakla birlikte; önceki kanun yararına bozma talebimiz üzerine, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 18/10/2018 tarihli ve 2018/4808 esas, 2018/4453 sayılı ilâmına göre 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan denetimli serbestlik tedbirine yalnızca soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebileceği, dolayısıyla kovuşturma aşamasında 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilemeyeceği yönündeki kararı dikkate alınarak, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yalnızca soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarihli ve 2014/747 esas, 2014/199 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Mahkemesince sanık hakkında verilen hapis cezasına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verilmiş ise de:
6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 5237 sayılı Kanun"un 191/2-3. maddesinde yer alan, “(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.” şeklindeki hükümlerde soruşturma aşamasına ilişkin kamu davasının ertelenmesi ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin düzenlendiği bununla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme içermediği,
6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemenin suç tarihi 19.01.2014 olan ve kovuşturmanın devam ettiği somut olayımızda uygulama alanı bulduğu anlaşılmakla;
6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan denetimli serbestlik tedbirine yalnızca soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebileceği, dolayısıyla kovuşturma aşamasında 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilemeyeceği gözetilmeden Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması kararıyla birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi kanuna aylırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar :
Yukarıda belirtilen nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2014 tarihli ve 2014/747 esas, 2014/199 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
18/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.