20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1249 Karar No: 2019/3805
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1249 Esas 2019/3805 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2019/1249 E. , 2019/3805 K.
"İçtihat Metni"
....... Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, daha önce..... dairede kiracı iken ....... tarih 2014/380 Esas 2014/1244 Karar sayılı ilamı ile apartmana yönetici olarak atandığını, 2015 yılı Eylül ayında binadan taşındığını ve apartmanda kat maliki de olmadığını, yöneticilik görevini bırakmak için 2015 yılı Kasım ve Aralık aylarından yapılan toplantıda kat maliklerince yeni bir yönetici seçilemediğini, bina sakinlerinin yönetici atanması konusunda hiç bir şey yapmadıklarını, bu nedenlerle yöneticiliğinin iptal edilerek yeni bir yöneticinin atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacının 1 yıllık yöneticilik görevi sona ermiş olduğundan yöneticiliğinin iptali konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı kat maliki olmadığından yeni bir yönetici atanmasına ilişkin talep yönünden aktif husumeti olmadığından bu talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK"nın hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Basit yargılama usulüne tabi kat mülkiyeti davalarında, Kanunun 320. maddesinde ön inceleme duruşması yapılması, Kanunun 322. maddesinin yollaması ile Kanunun 319. maddesine göre tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasanın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece taraflar dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, taraflara duruşma günü tebliğ edilerek duruşma ve yargılama yapılması gerekirken, davanın taraflarına duruşma günü tebliğ edilmeksizin davacının 1 yıllık yöneticilik görevi sona ermiş olduğundan yöneticiliğinin iptali konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı kat maliki olmadığından yeni bir yönetici atanmasına ilişkin talep yönünden aktif husumeti olmadığından bu talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.