Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14225
Karar No: 2015/4920

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14225 Esas 2015/4920 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/14225 E.  ,  2015/4920 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu otobüste yolcu olan müvekkilinin eş..."ın otobüsün karıştığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini ileri sürerek, 40.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 67.796,33 TL"na artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile 67.796,33 TL maddi tazminatın, 26.06.2008 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların desteğinin vefat etmesi nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Daval....nin davacı desteğinin yolcusu olduğu otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu hususu çekişmesizdir. Davalı sigorta şirketi davacı zararından öncelikle otobüsün zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunu iddia etmiş,
    yargılama aşamasında aracın zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığı belirlenmiştir.
    Dosya kapsamına göre davacı desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın,..... Devlet Karayolunun....kavşağı mevkiinde yolcu taşıdığı sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmakla kazanın taşımacılık faaliyeti esnasında meydana geldiği hususu sabittir.
    Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların,duraklamalar da dahil olmak üzere,kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
    Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
    Mahkemece yargılama aşamasında otobüsün yolcu taşımacılığı yapmasına rağmen zorunlu karayolu taşımacılığı
    mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu halde, bu sigorta yerine Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesine göre rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde zorunlu sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabilir hükmü gereğince güvence hesabına rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri dahilinde başvurulabileceğinin kabulü gerekir.
    Bu nedenle yukarıdaki açıklanan düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.3.2015 gününde Üye... ve Üye...."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    - KARŞI OY-

    Uyuşmazlığın konusu karayolu yolcu taşımacılığında oluşan trafik kazası neticesi yolcuların uğrayacağı zarardan birden fazla sorumlu olduğu durumlarda hak sahiplerinin taleplerini hangi esasa göre yapacağına ilişkindir.
    Öncelikle karayolu yolcu taşımacılığında yolcuların uğrayacağı zararlardan kimler sorumlu bunu tespit etmek gereklidir.
    a) Karayolu yolcu taşımacılığı yapan kişiler Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi gereği “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası”
    b) Karayolu Taşıma Kanunun 17. ve 18 maddeleri gereği “Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası”
    C) Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin Yapılması zorunlu sigortalar başlıklı 48. Maddesine göre “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”
    d) Karayolları Taşımacılık Kanunun 17. maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı “taşımacılar”
    e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, “motorlu aracın işleteni” ve “bağlı olduğu teşebbüsün sahibi”
    f) TBK 49. Maddesi gereği trafik kazası haksız fiil olması nedeniyle kusurundan dolayı “aracın sürücüsü” sorumludu.
    Özetlemek gerekirse karayolu yolcu taşımacılığı sırasında trafik kazası neticesi yolcuların uğradıkları zarardan aracı işleten, teşebbüs sahipleri, aracın sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı ve karayolu kolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı sorumludur.
    Burada sorun zarar gören hak sahiplerinin zarardan sorumlu olanlardan hangisinden hangi esaslara göre talepte bulunacağına ilişkindir.
    Hak sahipleri;
    a) Karayolu Taşımacılık Kanunun 21. Maddesi gereği sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısından talepte bulunabilirler.
    b) Karayolu Trafik Kanunun 97. Maddesine göre zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.
    c) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.1 ve B1. maddeleri gereği yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi
    içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısına karşı talepte bulunabilirler.
    d) Karayolları Taşımacılık Kanununun 17. Maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı hak sahipleri taşımacıya başvurabilir.
    e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği hak sahipleri motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibine başvurabilir.
    f) Hak sahipleri TBK 49. Maddesi gereği motorlu aracı kullanan sürücüden haksız fiile dayalı kusurundan dolayı zararın tazminini talep edebilir.
    Somut davada davacı ...’ın eşi İbrahim Yılmaz’ın yolcu olarak bulunduğu sürücüsünün... olduğu otobüsün aşırı hızdan dolayı şarampole yuvarlanması sonucu...ın vefat ettiği davacının da destekten yoksun kalma tazminatını aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı.... den talep ettiği mahkeme de yapmış olduğu yargılama sonrası davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmaktadır.
    Sayın çoğunluk, davacı ...’ın doğrudan zorunlu mali sorumluluk sigortacısına başvuramayacağı, Karayolları Taşımacılık Kanununun 19 ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi gereği öncelikle karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvuracağı somut davada zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırılmadığına göre Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesine göre rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde güvence hesabına başvurulması gerktiği düşüncesindedir.
    Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19.maddesi “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan malî sorumluluk sigortasına müracaat edilir.” ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi ““Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması,
    süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.” Şeklinde düzenlemesi gereği hak sahiplerinin karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurmadan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşünülmektedir.
    Oysa Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesi “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumludur.” Düzenlemesi ayrıca trafik kazasının haksız bir fiil olduğuna göre TBK 61. Maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde motorlu bir aracın katıldığı kazada meydana gelen zarardan aracı işleten, araç sürücü, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası, aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası ve karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası müteselsilen sorumludur.
    Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163/1. Maddesi gereği alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkanı sağlamıştır. Böylece zarar gören tazminat davasını en sağlam ispat araçlarına sahip olduğu zarar verene karşı açabileceği gibi böyle bir davayı tazminatı ödeme gücü en fazla olan zarar verene karşı da açabilir. Bu sayede zarar gören zarar verenlerden her birini ayrı ayrı dava edip sayısız zahmetlere katlanacağı yerde tamamı aleyhine açacağı bir tek dava ile de kolayca sonuca ulaşabilir. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar.
    Tazminat sorumlularının zarar gören karşısındaki durumlarına gelince; tazminat yükümlülerinden her biri
    zarar görene tazminatı ödemek zorundadır. TBK madde 163/2 ye göre “Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.” Düzenlemesi karşısında zarar verenlerin sorumluluğu tazminat borcunun tamamı ödenince kadar devam edeceğini kolaylıkla söyleyebiliriz. Dava edilen zarar veren tazminatın diğer zarar verenlerden istenmesini gerektiğini ileri süremez. Böyle bir savunma müteselsil sorumluluğun niteliği ile bağdaşmaz. Zira dava edilen zarar veren de dahil zarar verenlerin tümü tazminatın tamamından sorumludur. Buna karşılık zarar verenlerden birinin borcunu ifa ve takas yoluyla sona erdirdiği oranda diğer zarar verenler bundan yararlanır ve bu oranda borçtan kurtulur. Davalı tazminatın tamamını ödediği taktirde diğer zarar verenlerin de tazminat ödeme borcu sona erer. (TBK 163/2, 166/1)
    Bu bilgiler ışığında hak sahiplerininin zorunlu kayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurulmadan doğrudan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşüncesi Karayolları Trafik Kanunun 88/1 ve TBK 61. Maddesinin getirdiği müteselsil sorumluluk esasları ile bağdaşmamaktadır. Çünkü Karayolları Taşımacılık Kanunun 19. Maddesine benzer düzenlemeler diğer sorumlular yönünden de bulunmaktadır. Örneğin Karayolu Trafik Kanunun 97. Maddesinde Zarar görenlerin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği ve dava açabileceği belirtilmiştir. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları B.1 maddesi gereği sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler. TBK 49 maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren sürücü, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesine göre motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan işleten, işletenin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.
    İşte tüm bu düzenlemeler karşısında Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19. Maddesinin Karayolları Trafik Kanunu’ndan yada Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelerden daha üstün olduğunu kim savunabilir ki. Karayolu Taşımacılık Kanunun 19. Maddesi dikkatli bir şekilde incelendiğinde “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır.” Demekle zarar gören hak sahibine
    yani davayı açacak kişiye değil zararı ödeyecek sigortacıya hitabettiği görülecektir. Bir başka anlatımla Karayolları Taşımacılık Kanununun 19. Maddesi hak sahiplerinin başvuru önceliğine ilişkin olmayıp doğrudan sigortacıya hitabederek kendisine talepte bulunulması durumunda bunu karşılaması gerekti belirtilmektedir.
    Türk Ticaret Kanunun Müşterek sigorta başlıklı 1466 maddesinde “ Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur.” Şeklindeki düzenlemede de birden fazla sigorta şirketinin aynı rizikoyu teminat altına almaları durumunda hepsinin zarardan sigorta bedelleri kapsamında sorumlu olduğu açıkça belirtilmektedir.
    Karayolu Taşımacılık Kanununun 19 ve genel şartların B.8 maddesini sorumlular arasında ki rücu ilişkisi (iç ilişkisi) içinde değerlendirmek gerekir. Rücu ilişkisi TBK 62. Maddesinde “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Şeklinde Karayolları Trafik Kanununun 88/2 maddesinde ise “Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar." Şeklinde düzenlenmiştir. Bir başka anlatım sorumlular arasında ki iç ilişkide diğer sorumluların karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi limitleri dahilinde karşıladıkları tazminatları Karayolları Taşımacılık Kanunun 19.maddesine dayalı olarak Karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına rücu edebileceklerdir.
    Sonuç olarak; somut davada davacı ...’ın eşi.....’ın yolcu olarak bulunduğu sürücüsünün....
    Keleş olduğu otobüsün aşırı hızdan dolayı şarampole yuvarlanması sonucu eşi...’ın vefatından dolayı uğradığı destek zararını Zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yapılmamış olduğuna göre müteselsil sorumluluk ilkesi gereği otobüsü işleten ve teşebbüs sahibi ile sürücüsünden, zorunlu ferdi koltuk sigortasından ve zorunlu mali sorumluluk sigortasından zararın tamamını talep edebileceği gibi bu sorumlulardan birinden de zararın tamamını talep edebilir. Nitekim davacı otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı...."den talepte bulunmuştur. Karayolları Taşımacılık Kanunun 19. Maddesi buna engel teşkil etmemektedir. Çünkü bu madde zarar gören hak sahiplerine değil sorumlulardan biri olan karayolları taşımacılık mali sorumlluk sigortacısına hitabetmektedir ve bu hükmü sorumlular arasında ki rücu ilişkisi içinde değerlendirmek gerekir. Bunun dışında KTK 19. Maddesini hak sahipleri zorunlu taşımacılık sigortasına başvurmadan diğer sorumlulara başvuramaz şeklinde ki yorum müteselsil sorumluluk ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.
    Kaldı ki Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması durumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına başvurulacağını belirtmiştir. Bir başka anlatımla somut davada zorunlu taşımacılık mali sorumlluk sigortası yapılmadığına göre B.8 maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortasına başvurulabilecektir.
    Davacı Karayolları Trafik Kanununun 88/1 ve 97.TBK 61/1 ve 88/1 TTK 1466.maddesi gereği doğrudan aracın zorunlu mali sorumlluk sigortasına karşı talepte bulunabileceğinden verilen kararın doğru olduğu ve kararın onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma görüşüne karşıyız.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi