Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/8345
Karar No: 2021/2580
Karar Tarihi: 25.02.2021

Danıştay 6. Daire 2017/8345 Esas 2021/2580 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/8345
Karar No : 2021/2580

KARARIN DÜZELTİLMESİ İSTEMİNDE
BULUNANLAR : 1- (DAVACI) …. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI İDARE: … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
2- … Belediye Başkanlığı
3- … Elektrik İletim A.Ş.

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 11/07/2017 tarih ve E:2012/4778, K:2017/5727 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı … tarafından, parselasyona ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı … Belediye Başkanlığı tarafından, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin kısım yönünden kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 11/07/2017 tarih ve E:2012/4778, K:2017/5727 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, Ankara İli, Etimesgut İlçesi, …Mahallesi, …, …, … parsel sayılı taşınmazlar ile 154kV Akköprü-Gölbaşı ve Akköprü-Balgat enerji iletim hattı güzergahına isabet eden sahaya ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile Etimesgut Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilerek, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile değiştirilerek onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ve bu imar planı değişiklikleri doğrultusunda Etimesgut Belediye Encümeninin … tarih ve …sayılı kararı ile kabul edilerek, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve .. sayılı kararı ile onaylanan parselasyonun iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosya içerisine yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin kısım yönünden, enerji iletim hattının mevcut güzergahının imar planlarına aktarıldığı ve Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği uyarınca gerekli koruma bandı bırakıldığı, umumi hizmet alanları için hesaplanan düzenleme ortaklık payı (DOP) oranının %39,17 ile yasal üst sınıra yakın olması nedeniyle enerji nakil hattı altında park, yeşil alan gibi bedelsiz karşılanacak umumi hizmet alanı ayrılamadığı, planlama alanının Ankara kentinin önemli gelişme koridoru olan Eskişehir karayolu üzerinde olduğu, bölgenin gelişme potansiyeli ve konumuna uygun olarak planlama alanında E=1,50 imar hakkı belirlendiği, ancak bu yapılaşma hakkının enerji nakil hattının altında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, diğer taraftan enerji nakil hattı altında düşük, diğer alanlarda daha yüksek imar hakkı tanınması eşitlik prensibine uygun olmayacağından ve İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca, kent bütününe hizmet eden yüksek gerilim hattının ilgili kurumca kamulaştırılması zorunlu olduğundan dava konusu 9 sayılı plan notunda hukuka aykırılık bulunmadığı, bu haliyle 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklerinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu parselasyona ilişkin kısım yönünden ise, düzenlemeye dahil edilen 9001, 9002, 9003 ve 9004 parsel sayılı toplam 12.463 m² büyüklüğündeki taşınmazların kapanan yollardan ihdas edilerek ilçe belediyesi adına mülkiyete dönüştürüldüğü, ihdas edilen söz konusu alanların DOP'tan düşülmesi halinde %39,17 olan DOP oranının %37,56'ya gerileyeceği, düzenleme ortaklık payının imar mevzuatına aykırı şekilde hesaplanmış olması davacının taşınmazlarını da etkilediğinden, parselasyonun imar mevzuatına, dağıtım ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin kısım yönünden davanın reddine, parselasyonun iptaline karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin kısmı davalı idarelerin vekilleri tarafından, redde ilişkin kısmı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde; Plan Değişikliği, "Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeler" şeklinde, Sosyal Altyapı, "sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacı ile yapılması gereken eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari yapılar ile park çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isim" şeklinde, Teknik Alt Yapı ise, "elektrik, havagazı, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon ve her türlü ulaştırma haberleşme ve arıtım gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık veya kapalı otopark kullanışlarına verilen genel isim" şeklinde tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin 16. maddesinde; "Hazırlanacak her ölçekteki imar planlarının yapım ve değişikliklerinde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri gözönünde tutularak sosyal ve teknik donatı alanlarında EK-1 deki tabloda belirtilen asgari standartlara uyulur." denildikten sonra "İmar planı değişikliklerinde uyulması gereken esaslar" başlıklı 27. maddesinde; "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: 1- İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır. 2- İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir." kuralı yer almıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Gösterim (lejand) teknikleri" başlıklı 10. maddesinde, her türlü mekansal planın, kendi kademesinin ve yapılış amacının gerektirdiği çizim ve gösterim tekniğine göre hazırlanacağı, planların Bakanlıkça belirlenen ve Ek-1 Gösterimler başlığı altında yer alan Ek-1a Ortak Gösterimler, Ek-1b Mekansal Strateji Planları Gösterimleri, Ek-1c Çevre Düzeni Planı Gösterimleri, Ek-1ç Nazım İmar Planı Gösterimleri, Ek-1d Uygulama İmar Planı Gösterimleri ve Ek-1e Detay Kataloğuna uygun olarak hazırlanacağı kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; düzenleme ortaklık payı, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, yeşil saha, genel otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami, karakol yerleri ve ilgili tesisler için kullanılmak üzere, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların, düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden düşülebilen miktar ve/veya zorunlu hallerde malikin muvafakatı ile tesbit edilen karşılığı bedel olarak tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin 12. maddesinde ise; düzenleme sahasında bulunan hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi hizmetlere ayrılan alanların parsellerinin, düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle hisselendirileceği, kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu …, …, … sayılı kadastro parsellerine 1987 yılı onaylı 1/5000 ölçekli mevzi imar planı ile getirilen "TEK hizmet alanı" işlevinin, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile "kısmen TEK trafo merkezi", "kısmen park alanı" işlevlerine, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile "kısmen TEK trafo merkezi", "kısmen teknik altyapı alanı (TEK)", "kısmen 7,00 metre genişliğinde yol alanı", "kısmen park alanı" işlevlerine çevrildiği, ayrıca davacı tarafından 1981 yılında kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilmiş olan enerji iletim hattı güzergahının "enerji nakil hattı (ENH) koruma kuşağı" lejantı altında "kısmen yol alanı", "kısmen park alanı", "kısmen ENH koruma kuşağı alanı" fonksiyonlarına ayrıldığı, dava konusu imar planları doğrultusunda alanda yapılan parselasyonda, davacı kurumun 1981 yılında kamulaştırma yoluyla müstakil malik haline geldiği ve üzerinde Ümitköy Trafo Merkezinin kurulu olduğu toplam 74.250 m2 büyüklüğündeki …, …, …sayılı kadastro parsellerinden %39,17 oranında DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan hak edişine karşılık, aynı yerde 36.202 m2 büyüklüğünde oluşturulan "TEK trafo merkezi" işlevli … ada, … parsel sayılı taşınmaz ile 8.958 m2 büyüklüğünde oluşturulan "teknik altyapı alanı (TEK)" işlevli … ada, … parsel sayılı taşınmazın müstakil şekilde davacıya tahsis edildiği, dava konusu imar planlarına ait 9 sayılı plan notu gereğince "ENH koruma kuşağı alanı" işlevli taşınmazların davacı kurum tarafından kamulaştırılması gerektiğinden, söz konusu işleve ayrılan … ada, … parsel sayılı taşınmazın dava dışı bir hissedarı tarafından davacıya karşı adli yargıda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılması üzerine parselasyondan ve dayanağı imar planlarından haberdar olan davacı tarafından, imar planı değişikliği yapılması istemiyle davalı belediyelere yapılan başvuruların reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.
Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılmasına dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılmaması, zorunlu hallerde ise ilgili kurumun görüşüne başvurulması ve kaldırılan sosyal ve teknik altyapı alanına karşılık aynı hizmet etki alanı içinde eşdeğer alan ayrılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, mevcut durumda üzerinde "Ümitköy Trafo Merkezinin" kurulu olduğu toplam 74.250 m2 büyüklüğündeki …, …, …sayılı kadastro parsellerinin davacı kurum tarafından 1987 yılında kamulaştırma yoluyla elde edildiği ve söz konusu alanın tamamının 1987 yılı onaylı 1/5000 ölçekli mevzi imar planı ile "TEK hizmet alanı" kullanımına ayrıldığı, dava konusu imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili yatırımcı kuruluş olan davacı TEİAŞ'ın görüşü alınmaksızın, söz konusu alanın 29.090 m2'lik kısmının dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile "park alanı" kullanımına, bu doğrultuda dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile "kısmen park alanı", "kısmen 7 metre genişliğinde yol alanı" kullanımına çevrildiği, kalan 46.160 m2'lik kısma "teknik altyapı alanı (TEK)" ve "TEK trafo merkezi" işlevleri getirildiği görülmektedir.
Sosyal ve teknik alt yapı alanlarına ilişkin plan değişikliklerinin bir takım koşullara bağlanmasındaki temel amaç,
bu yerlerin hem sağlıklı çevre oluşturması hem de yürütülen kamu hizmetinin devamının sağlanması için korunmalarını sağlamaktır. Bu
amacın gerçekleştirilmesi anılan yerlerin bulundukları alanda ihtiyaç duyulan ve
en etkin biçimde hizmet götürebilecekleri işlev doğrultusunda değerlendirilmeleriyle mümkündür.
Bu itibarla, uyuşmazlıkta toplam 74.250 m2 büyüklüğünde olan teknik altyapı alanının dava konusu imar planı değişiklikleri ile 46.160 m2'ye düşürülerek, kalan kısmın işlevinin, başka bir sosyal ve teknik altyapı alanı olan park alanı ve yol alanına dönüştürülmesinin üstün kamu yararı görüşü
doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, bölgede elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımı hizmetinin sunulabilmesi için duyulan ihtiyaç nedeniyle, dava konusu imar planı değişiklikleri ile küçültülen teknik altyapı alanının mülkiyetinin davacı tarafından kamulaştırma yoluyla elde edilmiş olması, üzerinde mevcut durumda "Ümitköy Trafo Merkezinin" kurulu olması ve söz konusu alanda davacı kurum tarafından aktif şekilde faaliyete devam edilmesi karşısında, kamu hizmetinin kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde sunumu için alanın tamamının teknik altyapı alanı olarak korunmasında üstün kamu yararı bulunduğu sonucuna varıldığından, ilgili kuruşulun görüşü alınmaksızın ve aynı hizmet etki alanı içerisinde eşdeğer alan ayrılmaksızın yapılan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin …, …, … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde "teknik altyapı alanı (TEK)" ile "TEK trafo merkezi" arasında ayrılan 7 metre genişliğindeki yol alanının, trafo merkezinin bütünlüğünü bozduğu ve mevcutta faaliyette olan tesislerin olumsuz etkilenmesine sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, ayrıca yer seçiminin kamu güvenliği açısından da sakıncalı olduğu anlaşıldığından, dava konusu uygulama imar planında bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ait 9 sayılı plan notunda; "enerji nakil hattı koruma kuşağı altında kalan ve planda enerji nakil hattı koruma alanı olarak ayrılan kısımlar KOP olarak değerlendirilecektir." düzenlemesine yer verildiği, bilirkişi raporunda her ne kadar söz konusu plan notunun parselasyonu yönlendirmek üzere düzenlendiği, bu nedenle imar mevzuatı açısından olumsuzluk bulunmadığı yönünde değerlendirmelere yer verilmiş ise de; nazım imar planlarının, bir kentin gelecekteki nüfus ve işgücü tahmin ve dağılımlarına bağlı olarak alacağı formu, ticaret, sanayi, konut gibi bölgeler ile iskan bakımından yoğun veya seyrek bölgeleri, iskana elverişli olan, elverişli olmayan veya iskana izin verilmeyen bölgeleri, sosyal donatı alanlarını, kentin gelişme yönlerini, ana ulaşım sistemine ait bilgileri ana hatları ile göstermek suretiyle arazi parçalarının kullanım şekillerini belirleyen genel nitelikli planlar olduğu, uygulama imar planlarının, üst ölçekli nazım imar planı kararları ile uyumlu olmak kaydıyla uygulamayı yönlendirmek üzere yapı adalarını, yoğunluklarını, düzenini, yolları, parselasyona esas etapları ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren uygulamaya yönelik planlar olduğu, uygulama imar planlarında öngörülen yapı nizamı ve yapılaşma koşulları ile uyumlu olacak şekilde büyüklüğü ve formu düzgün, yapı yapmaya elverişli imar ada ve parsellerinin oluşturulması, uygulama imar planında ayrılan yol, yeşil alan, çocuk bahçesi, hastane, belediye hizmet alanı, resmi kurum alanı gibi umumi hizmet alanlarının kamuya kazandırılması, bu kapsamda düzenleme ortaklık payı (DOP) ve kamu ortaklık payı (KOP) kesintileri ile elde edilecek alanların belirlenmesi ve kesinti oranlarının hesaplanması gibi işlemlerin ise parselasyonun konusunu oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda; bilirkişi raporunda belirtilenin aksine, dava konusu plan notunun parselasyonu yönlendirmekten ziyade doğrudan parselasyonun konusunu oluşturan bir düzenleme niteliğinde olduğu, diğer bir ifade ile imar planları, ölçeğinin ve yapılış amacının gerektirdiği ayrıntıda kararlar üretmek zorunda olduğundan, tanımı gereği nazım imar planlarıyla parselasyonu yönlendirici nitelikte kararlar üretilemeyeceği açıktır. Uygulama imar planlarında ise; 18. madde uygulama sınırının gösterilmesi, etaplama yapılması şeklinde parselasyonu yönlendirmeye yönelik kararlar getirilmesi mümkün olmakla birlikte hangi alanların DOP kesintisi, hangilerinin KOP hisselendirmesi yoluyla kamuya kazandırılacağına yönelik belirlemeler yapılmasının uygulama imar planlarının konusunu oluşturmadığı anlaşıldığından, bu haliyle parselasyon yerine geçecek şekilde plan notu getirilmesinin imar mevzuatına ve planlamanın amacına aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onama sınırı içinde kalan 154kV "Akköprü-Balgat" ve "Akköprü-Gölbaşı" enerji nakil hattına ait pilon yerlerinin isabet ettiği alanlar davacı kurum tarafından 1981 yılında kamulaştırılmış, havai hat koridorunun altında kalan alanlarda ise davacı lehine kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilmiştir. Söz konusu havai hat koridorunun altında kalan taşınmazların zemininde davacı kurumun herhangi bir tasarrufu bulunmadığı gibi enerji iletim faaliyetinin devamı için bu alanların mülkiyet hakkının kamulaştırılmasına ihtiyacı bulunmadığını da açıkça beyan ettiği görülmektedir. Bu durumda, kamulaştırmayı yapacak ilgili yatırımcı kuruluş olan TEİAŞ'ın görüşü alınmadan ve kamu hizmetinin düzgün ve sağlıklı bir şekilde sunumu için hukuki ve fiili bir zorunluluk da bulunmadığı halde, öncesinde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilmiş olan alanların mülkiyetini kamulaştırmaya zorlayıcı şekilde plan notu getirilmesinde imar mevzuatına, Kamulaştırma Kanununa ve kamu yararına uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin Ek-1 Gösterimler başlığı altında yer alan Ek-1a ortak gösterimler içerisinde "enerji nakil hattı (ENH)" lejantına, Ek-1d uygulama imar planı gösterimleri içinde "enerji nakil hattı koruma kuşağı" lejantına yer verildiği görülmekte olup; söz konusu lejantların, bir alanın hangi kullanımla gelişeceğini gösteren fonksiyon kararları niteliğinde değil, enerji nakil hattının güzergahını ve koruma alanının sınırlarını gösteren taramalar niteliğinde olduğu, bu lejantların altının imar planlarının kurgusuna uygun fonksiyon kararları ile doldurulması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna karşılık anılan Yönetmelikte alanın gelişeceği kullanımı göstermeye yönelik "enerji nakil hattı (ENH) koruma kuşağı alanı" şeklinde bir lejant bulunmadığı görülmektedir.
Somut uyuşmazlık bu çerçevede ele alındığında, havai hat koridorunun zemininde davacı kurum tarafından enerji iletimine yönelik herhangi bir faaliyet yürütülmemesi ve imar mevzuatında "ENH koruma kuşağı alanı" işlevinin tanımının bulunmaması karşısında, alanın hangi kullanımla gelişeceğinin bu aşamada tespitine imkan bulunmadığı, planlamanın amacına aykırı şekilde atıl alan oluşturulduğu ve davacının bu alanı kamulaştırmaya zorlandığı anlaşılmaktadır. İmar planlarına işlenen enerji iletim hattı koruma kuşaklarının altının, kamu yararı ve güvenliği açısından, konut, ticaret gibi kullanımların sınırlandırılarak, aktif veya pasif yeşil alan, yol alanı, otopark alanı gibi sosyal ve teknik altyapı alanlarına ayrılması uygun bir planlama yaklaşımı olmakla birlikte, "ENH koruma kuşağı alanı" şeklinde planlama tekniği bakımından eksik ve yetersiz bir anlatım içeren, imar mevzuatında tanımı bulunmayan ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği ekindeki gösterimler arasında yer almayan bir fonksiyonun getirilmesinin planların belirliliği ilkesine ve imar mevzuatına uygun olmadığı açıktır.
Diğer taraftan, dava konusu imar planlarında "enerji nakil hattı koruma kuşağı" lejantı altında "enerji nakil hattı koruma kuşağı alanı" işlevi getirilen alanların çevresinde büyük oranda park alanı ayrıldığı görülmekte olup, söz konusu park alanlarının enerji nakil hattı koruma kuşağını kapsayacak şekilde planlanmak suretiyle, parselasyon sonucunda DOP kesintisi ile kamuya kazandırılmasını sağlamak yerine, sırf DOP oranının yasal üst sınıra yakın olduğundan bahisle KOP'tan elde edilmesini sağlamak üzere, tanımı ve içeriği belirsiz olan "enerji nakil hattı koruma kuşağı alanı" işlevi getirilmesinin, hem dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 32. maddesinde yer alan, düzenleme sahasında DOP oranının %40’tan fazla çıkması halinde, bu miktarın %40’a dönüştürülmesi için önce, varsa düzenleme sahasındaki belediyeye ait arsaların bu işe tahsis edileceği, bunlar yetmediği takdirde, belediyeye devri mümkün hazine veya özel idare mülkiyetindeki parsellerden, meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşım istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere rastlayan kısımların belediyeye devri sağlandıktan sonra aynı maksada tahsis edileceği, bunlar da yetmediği takdirde, ilgili maddede sayılan sırayla kamulaştırma yapılacağına dair düzenlemeye aykırı olduğu hem de imar mevzuatının aradığı bilimsel, nesnel ve teknik gerekçeleri taşımadığı sonucuna varıldığından, bilirkişi raporunda aksi yönde yer verilen; "umumi hizmet alanları için hesaplanan DOP oranının %39,17 ile yasal üst sınıra yakın olması nedeniyle enerji nakil hattı güzergahına park, yeşil alan veya farklı kullanım kararı verilemediği, planlama alanının Başkent Üniversitesi, karayolu ve enerji hatları ile çevrili olması, taşınmazların ekonomik değerinin yüksek olması, standartlara uygun donatı alanı ayrılması ve yasal sınırı aşan kısımların bedelsiz elde edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle, dava konusu enerji nakil hattı güzergahının davacı tarafından kamulaştırılmasının zorunlu hale geldiği" şeklindeki değerlendirmelere itibar edilmesi mümkün görülmemektedir.
Bu doğrultuda, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin, uyuşmazlık konusu taşınmazlara ilişkin kısmının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığından, anılan imar planları doğrultusunda yapılan parselasyonda da hukuka uyarlık bulunmadığı, dayanaksız hale gelen parselasyonun da iptaline karar verilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi