23. Hukuk Dairesi 2016/4206 E. , 2018/355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.12.2015 gün ve 2015/1627 Esas, 2015/7878 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalıya ait ... Havaalanları ile ilgili olarak muhtelif tarihlerde, müvekkili ile davalı arasında özel güvenlik hizmeti alım işine ait sözleşmeler akdedildiğini, ancak davalının hak edişlerin ödenmesi aşamasında hazine tarafından karşılanan 5 puanlık primleri haksız olarak kestiğini ileri sürerek, kesinti tutarı olan 205.031,82 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"i ve görev itirazında bulunmuş, esas yönünden 5510 sayılı Yasa gereği uygulanan işveren primi indirimlerinin kamu ihale kurumundan alınan görüş doğrultusunda kesildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında özel güvenlik hizmeti alımına ilişkin tip sözleşmeler akdedildiği, 5510 sayılı Kanun"un 81. maddesi 1 (ı) fıkrasında özel sektör işverenlerinin, bu maddenin 1. fıkrasının a bendine göre, malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesine ait primlerin hazinece karşılanabilmesi için, çalıştırdıkları sigortalılar ile ilgili olarak bu kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde SGK"ya vermeleri, sigortalıların tamamına ait primlerin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanamayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, SGK prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şartının getirildiği, 5510 sayılı Kanun"la sağlanan 5 puanlık indirimin, bu kanunla işverene sağlanan Hazine yardımı olup, bu indirimin işsizliğin azaltılması ve yatırımların istihdam odaklı olarak arttırılması ve teşvik niteliğinde olması nedeniyle fiyat farkı olarak nitelendirilemeyeceği, işverene hazinece sağlanan ek bir katkı olduğu, sözkonusu %5 "lik hazine yardımının hak edişlerden kesilerek işveren davacının bu yardımdan mahrum edilemeyeceği, 5510 sayılı Kanun"da Kamu İhale Kurumu"na bu konuda tebliğ yayınlama yetkisi verilmediği, verilmiş olsa bile Tebliğin yasanın üzerinde olamayacağı, hazinenin bu yasa uyarınca özel sektör işverenine yardım yaparken işverenin aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde vermesini ve ödemesini ön şart olarak öngörmekle, amacının prim tahsilatlarının hızlandırılması ve kayıt dışılığın nisbeten önlenmesi olduğu, bu durumda yapılan kesintinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 205.031,82 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 03.12.2015 tarih ve 2015/1627 E., 7878 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilince, davadan önce davalının TBK"nın 117. maddesi hükmüne uygun olarak miktar ve ödeme talebi içeren bir ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü iddia edildiğinden, dava konusu miktarın 50.391,23 TL"si yönünden davalının 29.02.2012 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, ancak daha sonra davacının gönderdiği 15.04.2013 tarihli yazı ile bu
miktarı da ekleyerek yeniden ödeme talebinde bulunduğu ve sulhe davet suretiyle, yeni bir ödeme imkânı tanıdığı gözetilerek, 15.04.2013 tarihli yazının davalı tarafa tebliğ tarihi araştırılarak, tebliğ edilmiş olması halinde tebliğ tarihine göre belirlenecek temerrüt tarihinden, tebliğ edilmemiş olması halinde ise şimdiki gibi dava tarihinden itibaren tüm alacak yönünden faize hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmeyerek, davacı yararına bozulmuştur.
Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, Yargıtay ilamında belirtilen ve benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin karar düzeltme sebepleri yönünden ;
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, davacı hak edişlerinden yapılan kesintinin istirdadı istemine ilişkindir.
Somut olayda, dosya kapsamından, davacı tarafın hak edişinden davalı tarafça kesilen toplam 205.031,82 TL"nin taraflar arasındaki altı ayrı sözleşme uyarınca yapılan altı ayrı kesintinin toplamı olduğu, bu kesinti kalemlerinden 2010/117078 sayılı sözleşmeye ait hak ediş kesintisi olan 8.829.84 TL dışındaki diğer beş kalem kesinti miktarının ayrı ayrı yazılan 24.02.2012 tarihli yazılarla davalıya bildirilerek, yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, davalı tarafın 29.02.2012 tarihli cevabi yazıları ile ödeme yapılmayacağının bildirildiği, bu tarih itibariyle davalının temerrüde düştüğü, daha sonra davacı tarafça, hakediş kesintilerinin toplamının ödenmesi için 15.04.2013 tarihli yazı yazıldığı, ancak sulhe davet niteliğindeki bu yazının da sonuçsuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, 8.829,84 TL dışındaki beş kalem hak ediş kesinti miktarına 29.02.2012 tarihinden, 8.829,84 TL"lik kesinti miktarına ise dava tarihinden işleyecek faiziyle tahsiline hükmedilmesi gerekirken, tüm miktara dava tarihinden faiz işletilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiş olup hükmün, Dairemizce bu sebeple bozulması gerekirken, yazılı gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.12.2015 tarih ve 2015/1627 E., 7878 K. sayılı ilamındaki bu gerekçenin kaldırılarak, hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin KABULÜ ile Dairemizin 03.12.2015 tarih ve2015/1627 E., 7878 K. sayılı bozma kararı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının değişik gerekçeyle BOZULMASINA, 14,00 TL harç ve takdiren 315,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, temyiz ve tashihi karar peşin harçlarının davacı Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti."ne geri verilmesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.