
Esas No: 2022/1738
Karar No: 2022/12966
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2022/1738 Esas 2022/12966 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, iftira suçuyla ilgili olup sanığın suç işlediği iddiasını kabul etmemiştir. Eylemin anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu ve yasal unsurları itibariyle suç oluşturmadığına karar verilmiştir. Bununla birlikte, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığı, akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden ise ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden ya da Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar için 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği hatırlatılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32. maddesi: \"Bir suçu işleyen kişinin, suçu işlediği sırada akıl veya irade bakımından sağlıklı olmaması durumunda, cezai ehliyeti olmayabilir.\"
- 5231 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi: \"Tekerrür hükümleri, bir önceki kanun uyarınca hüküm verilen suçlar hakkında uygulanmaz.\"
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi: \"Kararın bozulmasında, bozma sebebine göre yeniden yargılama yapılabilir.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, ... vasıtası ile ifade veren sanığın ifadelerinin tutanağa eksik ya da hatalı geçtiğine ilişkin itirazı üzerine ilgililerce ... Yönetmeliğinin 8/2. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin de yapılmadığı olayda, eyleminin, suç işlemediğini bildiği kimselere suç isnadı biçiminde olmayıp, Anayasanın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2) Sanığın dilekçelerine eklediği hastane raporları karşısında; suçun sabit olması halinde 5237 sayılı TCK.nın 32. maddesi gereğince, sanığın suç tarihi itibariyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı ve yüklenen suç yönünden cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden ya da Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre, hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
3) 01.06.2005 tarihinden önce işlenip 765 satılı Türk Ceza Kanununa göre hüküm kurulan ilamın 5231 sayılı TCK.nın 58.maddesi anlamında tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.