Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2015/2431
Karar No: 2021/728
Karar Tarihi: 25.02.2021

Danıştay 13. Daire 2015/2431 Esas 2021/728 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/2431
Karar No:2021/728

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Yatırım A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket çalışanı ... tarafından, ... Ticaret ve Sanayi İşletmeleri T.A.Ş. pay piyasasında 09/03/2011-13/06/2011 döneminde ...k'ın başkalarına ait hesaplar üzerinde vekâletsiz olarak gerçekleştirdiği işlemlere aracılık edilerek Seri:V, No:46 sayılı Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ'in 12/3. maddesine aykırı davranıldığından bahisle davacı şirkete 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 103/1 ve 105/2. maddeleri uyarınca 55.476,00-TL idari para cezası uygulanmasına dair ... tarih ve ... sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ... Ticaret ve Sanayi İşletmeleri T.A.Ş. paylarında gözlenen olağandışı fiyat ve miktar hareketleri üzerine başlatılan adli ve idari soruşturmalar neticesinde, ...'in ... grubu ile ilişkisinin tespiti amacıyla, şahsın ...'ın oğlu ... ile telefon görüşmelerinin incelendiği, incelenen dönemde, ...'in ... ile 825, ... ile 17, ... ile 18, ... ile 4 ve ... ile 10 adet telefon görüşmesi bulunduğunun tespit edildiği, ... adlı şahsın herhangi bir vekâlet ilişkisi olmaksızın davacı şirket nezdinde hesabı bulunan ..., ..., ... ve ... adlı şahıslara ait hesapları yönettiği, davacı şirketin müşteri temsilcisi ...'in ise bu işlemlere aracılık ettiği, şahsa bilerek ve isteyerek yardım ettiği ve söz konusu aykırılıkların birden çok gerçekleştirildiği tespit edilerek Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ'in 12/3. maddesinin birden fazla defa ihlâl edildiği gerekçesiyle 6362 sayılı Kanun'un 105/2. maddesi uyarınca 55.476,00-TL idari para cezası uygulanması üzerine bakılan davanın açıldığı,
... adlı şahsın herhangi bir vekâlet ilişkisi olmaksızın davacı şirket nezdinde hesabı bulunan ..., ..., ... ve ... adlı şahıslara ait hesapları yönettiği; davacı şirketin müşteri temsilcisi ...'in ise bu işlemlere aracılık ederek Seri:V, No:46 sayılı Tebliğ'in 12/3. maddesine aykırı davrandığı, davacı şirket tarafından çalışanın bu eylemlerinin rutin denetimde ortaya çıkarılmasının mümkün olmadığı, ancak ihbar veya şikâyet üzerine yapılacak soruşturma ile ortaya çıkarılabileceği iddia edilmiş ise de, mevzuata aykırı eylemleri işleyen ...'in davacı şirkette müşteri temsilcisi olarak çalıştığı, bu eylemleri birden fazla işlediği dikkate alındığında davacı şirketin çalışanının bu eylemlerinden sorumlu tutulamayacağı iddiasına itibar edilemeyeceği,
Öte yandan, bakılan davada iptali istenilen idari para cezasının, ... tarafından müşteri temsilcisi ...'e, ..., ..., ... ve ... gibi şahısların hesapları üzerinde herhangi bir vekâlet ilişkisi olmaksızın verilen talimatların yerine getirilmesi suretiyle Seri V, No:46 sayılı Tebliğ'in 12/3. maddesine aykırı davranılması nedeniyle; diğer idari para cezasının ise, ... tarafından ...'tan cep telefonu üzerinden talimat alınarak bu talimatlara ilişkin ses kayıtlarının tutulmaması suretiyle Seri V, No:6 sayılı Tebliğ'in 9/2. maddesindeki yükümlüğe aykırı davranılması nedeniyle uygulandığı göz önünde bulundurulduğunda, ortada iki ayrı eylem nedeniyle uygulanmış iki farklı idari para cezası olduğundan, davacının bir eylem nedeniyle iki ayrı ceza uygulandığı şeklindeki iddiasının yerinde olmadığı,
Diğer taraftan, her ne kadar eylem tarihi itibarıyla mülga 2499 sayılı Kanun yürürlükte olduğundan idari para cezasının anılan Kanun'a göre uygulanması gerekmekte ise de, işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan 6362 sayılı Kanun hükümleri davacının lehine olduğundan bu Kanun hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, 6362 sayılı Kanun'un 105/2. maddesinde öngörülen "verilecek cezanın iki kat arttırılması" ile "iki kat ceza verilmesi" kavramlarının birbirinden farklı olduğu, maddede kastedilenin, şahıs hakkında belli bir miktar idari para cezası tesis edilmesinin ardından, bu cezanın iki katı kadar artırılarak üç kat olarak uygulanması olduğu, dolayısıyla davacı şirket hakkında 18.492,00-TL idari para cezası tesis edilerek iki kat artırılması suretiyle (18.492,00x2=36.984,00+18.492,00=55.476,00-TL) 55.476,00-TL olarak uygulanan idari para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, aynı fiil ile iki ayrı düzenlemenin ihlâl edildiğinden bahisle iki ayrı idari para cezası uygulanmasının doğru olmadığı, şirket çalışanının kişisel cep telefonu üzerinden gerçekleştirdiği yasa dışı faaliyetin tespitinin mümkün olmadığı, ancak suç örgütüne yönelik olarak düzenlenen polis operasyonu ile ortaya çıkarılabileceği, herhangi bir ihbar, ikaz ya da rastlantı olmadığı sürece açığa çıkartılamadığı, sorumlu tutulmasına imkân sağlayacak bir düzenleme bulunmadığı, 6362 sayılı Kanun'daki "bir idari para cezası verilir ve verilecek ceza iki kat artırılır" şeklindeki kuralın davalı idarece yanlış yorumlanarak cezanın üç kat uygulandığı, hesap hatası yapılarak 36.984,00 TL uygulanması gerekirken 55.476,00 TL uygulandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, aynı fiil nedeniyle birden fazla para cezası tesis edilmesinin söz konusu olmadığı, şirket çalışanı ...'in farklı işlemleri nedeniyle para cezası tesis edildiği, dava konusu idari para cezası ... adlı şahsın vekâlet ilişkisi olmaksızın şirket nezdinde hesabı bulunan şahıslara ait hesapları yönetmesi sebebiyle, diğer idari para cezasının ise ... tarafından ses kaydı tutulmaksızın cep telefonu ile kendi hesapları üzerinde gerçekleştirilecek işlemler için verilen emirlerin ... tarafından yerine getirilmesi dolayısıyla tesis edildiği, emirleri yerine getiren ...'in davacı şirket çalışanı olduğu, davacının, çalışanlarının işlemlerinden sorumlu olduğu hususunun tartışmaya yer bırakmadığı, davacı tarafından Kurul'a verilen savunmada ...'in gözaltına alınmasını takiben yapılan iç denetimleri sonucunda bizzat kendi müfettişlerince yapılan denetimde mevzuata aykırı işlemlerin tespit edildiğinin belirtildiği, denetimler daha önce yapılmış olsaydı mevzuata aykırılıkların tespit edilebileceği, gerekli özenin gösterilmediğinin açık olduğu, idari para cezasının hesaplanmasında hesap hatası bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi