Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/4410
Karar No: 2021/743
Karar Tarihi: 25.02.2021

Danıştay 10. Daire 2020/4410 Esas 2021/743 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4410
Karar No : 2021/743

DAVACI : ...

DAVALI : … Bakanlığı

DAVANIN_ÖZETİ : ... No'lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan davacı tarafından, Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik uyarınca hazırlamış olduğu ziyaretçi listesinin, Kurum Müdürlüğüne 60 günlük süre içinde bildirmediğinden bahisle reddedilmesine ilişkin işlem sebebiyle uğradığını iddia ettiği zararına karşılık 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarece ödenmesine karar verilmesi ile Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 60 günlük süre sınırlaması getiren ilgili maddesinin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, davacının, dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 16. maddesinin 1. fıkrasında, ayırt etme gücüne sahip kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri, karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rızanın gerekli olmadığı; 407. maddesinin 1. fıkrasında, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı; aynı maddenin 2. fıkrasında, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesinin 1. fıkrasında, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 448. maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 449. maddesinde vesayet altındaki kişi adına kefil olmanın, vakıf kurmanın ve önemli bağışlarda bulunmanın yasak olduğu; 462. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendinde, vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izninin gerektiği; 471. maddesinde ise, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı hükümleri bulunmaktadır.
Aktarılan bu hükümlere göre bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına mahkum olanların cezalarını çekmeye başlamaları üzerine, hükmü icra ile görevli idarenin durumu sulh hukuk mahkemesine hemen ihbar ederek vasi atanmasını sağlamakla yükümlü olduğu; kısıtlının, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davalar dışındaki davaları, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin izni ile vasisi tarafından veya vasinin tayin edeceği vekili aracılığıyla açabileceği kuşkusuzdur.
Dava dosyasının incelenmesinden; bir yıldan uzun süreli hapis cezasıyla hükümlü olan davacı tarafından açılan davanın, mevzuat uyarınca vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinden izin alınarak vasi tarafından veya davacının vasisinin tayin ettiği vekili tarafından açılmadığı; davacıya ... Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kardeşi …'in vasi olarak tayin edildiği; … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı görev ret kararıyla Danıştaya gönderilen dava dosyasında anılan Mahkemece verilen ... tarih ve E:... sayılı ara kararıyla vasi …'e görülmekte olan davaya vasi sıfatıyla icazet verip vermediğinin sorulduğu, ancak vasi ... tarafından bu ara kararı kendisine 19/03/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde vasi tarafından herhangi bir başvuruda bulunulmaması üzerine Dairemizin 14/10/2020 tarih ve E:2020/4410 sayılı ara kararı ile davayı takip etme iradesinin "ara kararı gereğinin yerine getirilmemesi durumunda dosyadaki bilgi ve belgelere göre karar verileceği ihtarını" içerecek şekilde vasiye ikinci kez sorulduğu, bu ara kararının da vasi ...'e 15/12/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde vasi ... tarafından sulh hukuk mahkemesinden izin alınarak davanın takip edileceği yönünde bir başvuruda bulunulmadığı gibi ara kararımıza karşılık herhangi bir beyanda da bulunulmadığı görüldüğünden davacının yasal vasisi konumunda bulunan ...'in görülmekte olan uyuşmazlığı takip iradesinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, vesayet makamından alınmış izin ile dava açma ehliyetinden yoksun olan davacının vasisi tarafından takip edilmeyen davanın, davacının objektif ehliyet koşulunu taşımadığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın, 2577 sayılı Kanun'un 15/1-(b) maddesi uyarınca EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE, bu kararın tebliğini izleyen otuz gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin duyurulmasına, kararın bir örneğinin Hükümlü ...'e 7201 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca tebliğini teminen ... Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi