Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17058
Karar No: 2016/767
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17058 Esas 2016/767 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2015/17058 E.  ,  2016/767 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi : . Sulh Ceza


Kullanmak için uyuşturucu madde satın almak suçundan sanık E.. B.."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde cezasının infazına dair Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.10.2010 tarihli ve 2010/423 esas, 2010/1193 sayılı kararının infazı sırasında, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanunun 191/2. fıkrasındaki değişikliğin sanığın daha lehine olduğu değerlendirilerek, sanığın madde kullanıcısı olduğu anlaşılmakla, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik tedbirinin 1 yıl süre ile uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyması halinde anılan Kanunun 191/5. maddesi gereğince davanın düşürülmesine dair aynı Mahkemesinin 02.03.2012 tarihli ve 2010/423 esas, 2010/1193 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine dair aynı Mahkemenin 15.01.2014 tarihli ve 2010/423 esas, 2010/1193 sayılı ek kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 191/2. fıkrasında yapılan değişikliğin sanığın daha lehine olduğu değerlendirilerek sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış ise de, anılan yasal düzenleme öncesinde de tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin verilebileceği, buna ilişkin bahse konu değişiklik öncesi ve sonrasında denetimli serbestlik tedbiri müessesesinin uygulanması bakımından farklılık bulunmadığı, mahkemesince 20.10.2010 tarihli kararda hapis cezası tercih edildiği, lehe değişiklik bulunmadığının analaşılması karşısında, sanık hakkında 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi lehe kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 22.07.2015 gün ve 2014-15260 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2015 gün ve 2015/269844 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesinin değiştirilmiş olması karşısında; mahkemece, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesi uyarınca, hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
6217 sayılı Kanunla 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişikliğin sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının durma kararının hukuki sonuçlarını doğuracağına ilişkin olduğu, uyarlamayı gerektiren bir değişiklik yapılmadığı halde uyarlama yapıldığı anlaşıldığından, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 02.03.2012 tarihli 2010/423 esas ve 2010/1193 sayılı kararının hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu kabul edilmiştir.
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün 20.10.2010 tarihli kesinleşmiş hükümdeki cezasının infaz ediliş sayılacağı gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.01.2014 tarihli 2010/423 esas ve 2010/1193 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi