
Esas No: 2015/30632
Karar No: 2016/7370
Karar Tarihi: 14.03.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/30632 Esas 2016/7370 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 8.000 TL olan bono bedelinin, 800.000 TL olarak tahrif edildiğini ileri sürerek borca itiraz ettiği ve takibin iptalini istediği, mahkemece, bono bedelinin tahrif edilmiş olduğu gerekçesi ile itirazın kabulüne, alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 778. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun"un 676/1. maddesi gereğince; bono bedeli, hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile belirlenen bedele itibar olunur. Ancak bu kural, rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanır. Somut olayda, dayanak bononun rakamla değer belirten bölümünde tahrifat yapıldığı ileri sürülmüş olup, bu husus mahkemece de kabul edildiğinden, bononun yazı ile değer belirten bölümüne itibar edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekir (HGK. 14.05.2003 T. 2003/12-347 E. 2003/345 K.).
İcra takibinin dayanağı olan bononun bedel bölümünün "8.000 TL" iken, tahrifatla "800.000 TL" haline dönüştürüldüğü, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen 23.01.2015 tarihli uzmanlık raporu ile tespit edilmiştir. Bu durumda alacaklının, bono bedelinin tahrifat öncesi miktarı yönünden takibe devam hakkı bulunmaktadır. Tahrifat öncesi bono bedeli 8.000 TL olup, borçlu, bu miktar ve fer"ilerine yönelik borca itirazını İİK"nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edememiştir.
O halde mahkemece, 8.000 TL asıl borç ve fer"ileri yönünden borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, borcun tamamı yönünden itirazın kabulü isabetsizdir.
Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itirazı düzenleyen İİK"nun 169. ve devamı maddelerinde, borca itirazın kabulü halinde (İİK"nun 169a/3. maddesinde belirtilen durum hariç), alacaklı aleyhine para cezasına hükmedilebileceğine dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı halde, alacaklının, asıl alacağın %10"u oranında para cezasına mahkûm edilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.