17. Hukuk Dairesi 2013/13386 E. , 2015/4873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."ın sürücüsü olduğu aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında yaya olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, malül kalma ihtimali olduğunu, uzun süre tedavi gördüğünü, tedavi nedeniyle okulundan geri kaldığını, teravi masrafı yaptıklarını, kaza nedeniyle şiddetli ağrı ve acı çektiğini, davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın davalı ... yönünden dava, davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini maddi tazminat talebini 49.725,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının yolu geçtikten sonra aniden geri dönerek kazaya sebebiyet verdiğini, davacının malüliyet durumu olmadığını, maddi zararın bulunmadığını, tedavi giderlerinin SSK tarafından karşılandığını, davacı kazaya sebebiyet verdiği için manevi tazminat istenemeyeceğini, talebin fahiş olduğunu, manevi zarara karşılık 750,00 TL ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin kusur oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, zararın ispatlanması gerektiğini ve SGK tarafından yapılan ödemelerin tenzilinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davanın kısmen kabulü ile 24.256,91 TL maddi tazminatın davalı ... yönünden dava, davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 3.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, zararın hesaplanması amacıyla bilirkişi ..."tan alınan 22.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacının 23 yaşında mezun olacağı gerekçesiyle 2011 yılından itibaren gelir elde edeceği kabul edilerek zarar hesabı yapılmıştır. Kaza tarihi ile davacının çalışmaya başlayacağı tarih arasında geçen süre nedeniyle tazminat hesaplaması yapılmamıştır. 04.12.2012 tarihli ek raporda ise sadece önceki raporda belirlenen tazminat miktarı kusur oranı nedeniyle tenzil edilmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkemece, anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de; karara esas alınan hesaplama bu yönüyle hüküm kurmaya yeterli değildir. Zira haksız fiil nedeniyle geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayan kişi sonradan gelişen durumlar dışında haksız fiil tarihinden itibaren bedensel zarara uğramıştır. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zarar haksız fiil tarihi itibariyle doğmuş olup bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlamıştır.
Somut olayda, üniversite öğrencisi olan davacı kazanın meydana geldiği tarihte 17 yaşında olup kaza nedeniyle hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre % 28,2 oranında sürekli iş gücü kaybına uğramıştır. Yine aynı raporda iyileşle süresinin 4,5 aya kadar uzayacağı ve bu süre zarfında % 100 malul sayılması gerektiği belirtilmiştir. Davacı, meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle normal insanlara göre daha fazla efor sarfetmek zorunda olup günlük aktiviteleri için daha fazla çaba göstermek zorunda kalacaktır. Bu nedenle mahkemece, kaza tarihinden, davacının mezun olup çalımaya başlayacağı tarihe kadarki geçen süre için asgari ücret üzerinden tazminat hesaplanması hususunda bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacının yaralanmasının niteliği ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmüş ve davacı için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-)Bozma neden ve şekline göre yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 26.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.