MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53/1, 58/6-7. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis ve 4.000 TL adli para cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dışı sanık ..."ün katılanlardan ... ve asker arkadaşı olan tanık ..."i telefonla arayarak ellerinde 1000 tane Hamit altını olduğunu belirterek bunu ellerinden çıkaramadıklarını ve bu konuda kendisine yardımcı olmasını istemesi üzerine tanığın olayı babası ...’e aktardığı, akabinde katılan ... ile sanık ...’ın bu konuda telefonla görüştükleri, katılanların bu kapsamda birlikte ..."ye geldikleri, sanık ... ve katılanlara... olarak tanıttığı sanık ...’ın katılanları altınları gösterme bahanesiyle bir adrese götürdükleri, burada katılanlara bir adet ...altını verdikleri ve katılanlara “bu altına baktırın, tamamını almak isterseniz 45.000 TL"ye tamamını satarız” dedikleri, bunun üzerine katılanların İstanbul"a döndükleri ve altını sarraflara gösterdiklerinde altının piyasada geçerli olan ... Altını olduğunu öğrenmeleri üzerine tekrar sanık ... ile iletişim kurarak altınların kalanlarını da alacaklarını söyleyerek pazarlık yaptıkları daha sonra da tanıdıklardan toplam 14.000 TL borç aldıkları, tekrar ...iline geldikleri, sanık ...’ın katılanları bu kez... olarak tanıttığı kimliği belirlenemeyen ve dosyası ayrılan bir kişi ile karşıladığı, bir kahvehaneye oturdukları, katılan ...’in 14.000 TL para getirdiklerini bunun karşılığında altın alacaklarını söylediği, ortama dahil olup kimliği belirlenemeyen ... adlı kişinin bu hususu sorma bahanesiyle yanlarından ayrılarak bir süre sonra geri döndüğü ve ""getirdiğiniz bu para karşılığında altınların yarısı verilebileceği söylendi” dediği, yine kimliği saptanamayan ... adlı kişinin parayı götüreceğini söylediği, bunun üzerine katılanlardan ...’ın suça konu 14.000 TL’yi gelen... adlı kişiye verdiği, diğer sanıkların bir bahaneyle olay yerinden ayrıldıkları, son olarak sanık ..."ın da tuvalete gitme bahanesiyle katılanların yanından ayrıldığı ve sanıkların bir daha geri dönmedikleri, katılanların tüm aramalara karşın sanıklara ulaşamadıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın aynı anda görüştüğü katılanlardan haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/327-941 E-K. sayılı ilamının kesinleşme tarihinin, temyize konu suç tarihinden sonra olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.