Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2287 Esas 2018/351 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2287
Karar No: 2018/351
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2287 Esas 2018/351 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/2287 E.  ,  2018/351 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 30.11.2015 gün ve 2014/10711 Esas, 2015/7658 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    - KARAR -
    Asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında, davalıya ait .... isimli otelde, toplu yemek organizasyon hizmetleri ve has bahçe, fitness bar, tekne, spa, açık alanlarda, oda servisinde, kahvaltı servisinde yiyecek, içecek tedariki konulu, 14.09.2010 tarihliTedarik ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresinin 5 yıl olduğunu, davalının 21.11.2011 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, feshin haksız olduğunu ileri sürerek, sözleşmede belirtilen100.000 USD cezai şart bedeli, şimdilik 10.000,00 TL mahrum kalınan kazanç bedeli, 89.748,50 TL servis ekipman bedeli, 26.204,52 TL bakım bedeli ile 500.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davada , sözleşmenin bizzat 21.11.2011 tarihinde davalı-karşı davacı şirket tarafından feshedilerek aynı gün başka bir Catering firması ile anlaşma sağlandığından 21.11.2011 tarihinden sonra sözleşmenin herhangi bir hükmünün kalmadığını, müvekkili şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davranışının bulunmadığını savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili, kısmi dava açılamayacağını, davacı şirketin sözleşme hükümleri gereğince yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak, asıl davanın reddi ile karşı davada, müvekkil şirketin haklı sebeple sözleşmeyi sona erdirdiği tarihten, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar sözleşmenin konusu tedarik ve hizmetten elde edeceği net kârın yoksun kalınan kâr olduğu, bu bedel ile cezai şart ve müvekkilinin uğradığı manevi zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, yoksun kalınan kârın tespitine, 100.000 USD cezai şartın ve 10.000,00 TL manevi zararın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin, asıl davada davalı-karşı davada davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinden, asıl davada davacı-karşı davada davalının ceza-i şart ve maddi tazminat talebinde bulunamayacağı, karşı davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesinden dolayı BK"nın 125. maddesi uyarınca müspet zarar kapsamında kalan kâr kaybını talep edemeyeceği, ancak sözleşmenin 9. maddesine göre cezai şart talep hakkının bulunduğu,
    şahsi haklarının zarara uğradığına ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığından manevi tazminat isteminin de ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 100.000 USD"nin dava tarihinden işleyecek faiziyle karşı davalıdan tahsiline dair verilen kararın, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 30.11.2015 tarih ve 2014/10711 E., 2015/7658 K. sayılı ilamı ile, onanmasına karar verilmiştir.
    Bu kez, taraf vekilleri ayrı ayrı karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 14,00"er TL harç ve takdiren 315,00"er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.