17. Hukuk Dairesi 2014/24884 E. , 2015/4870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının aracı ile müvekkiline ait kamyona çarparak aracın hasarlanmasına, araçta yüklü malzemelerin zarar görmesine sebebiyet verdiğini, davalının ZMSS şirketinin araç hasarının 3.000 TL"lık kısmını ödediğini, diğer zararları karşılamadığını, araçta taşınan ticari malların %70"nin hasarlandığını, kullanılmaz hale geldiğini, irsaliye değeri 22.000 TL olan mal nedeniyle 15.400 TL zarar bulunduğunu, 40 günlük tamir süresince günlük 200 TL"sından 8.000 TL araç mahrumiyeti zararı, 2.000 TL değer kaybı, turbo sisteminin değiştirilmesi sebebiyle 750 TL zararın olduğunu belirterek şimdilik 26.150 TL"nın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ticari mallarda %70 zarar olduğu iddiasını kabul etmediğini, yolda buzlanma olması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, talebin farazi ve fahiş olduğunu, resmi tespit olmadığını, olayla ilgili Jandarmaca çekilen fotoğraflarda cüzi bir hasar görüldüğünü, tamir süresinin uzun ve araç mahrumiyeti zararının fazla bulunduğunu, davacının kazanın resmi kurumlardan sorulması gerektiğini, davacı aracındaki zararların ZMSS tarafından ödendiğini belirterek davanın ZMSS, kasko sigortası şirketleri ile KGM"ne ihbar edilmesini ve reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.440 TL değer kaybı, 400 TL araç mahrumiyeti zararı, 7.255,33 TL emtia zararı toplamı 9.095,35 TL"nın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, uzman bilirkişi raporunda belirtilen değer kaybı ile araç mahrumiyeti zararının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı aracında oluşan onarım bedelinin dava dışı ZMSS şirketi tarafından davacıya ödenmesine, turbo zararı dışında davacının onarım gideri talep etmemesine, kanıtlanamayan turbo zararı talebinin reddedilmiş olmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışıda kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı aracı 2000 model İveco kamyon olup, davacı küçük esnaftır. Kendine ait dükkanı vardır. Dosya kapsamına göre olay tarihinde aracı ile pazara satmak için mal götürmektedir. Davacı ile kardeşi olayın akabinde Jandarma Karakolunda verdikleri ifadelerinde araçta gıda maddeleri olduğunu beyan etmişlerdir. Jandarma görevlilerince düzenlenen tutanakta gıda maddesi ile sevk irsaliyesindeki malların bir kısmının hasarlandığını belirtilmiştir. Kazadan sonra olay mahallinde çekilen fotoğrafların bir kısmında ambalaj içinde yere dökülen mallar görünmektedir. Dosyada davacı tarafça düzenlenen 3 adet sevk irsaliyesi bulunmaktadır. Bu irsaliyeler olay tarihinden bir gün önceki tarihi kapsamaktadır. Duruşmada dinlenen tanıklar yaralamalı kaza olduğundan mallarla ilgilenilmediğini, araçta yüklü malzemelerin çoğunun hasarlandığını, kullanılmaz hale geldiğini söylemişlerdir. İrsaliyelerde gıda ve temizlik malzemesi (deterjan) yazılıdır. Davacı vekili irsaliyelerin tutarının 22.000 TL olduğunu, malzemelerin %70"nin hasarlandığını ileri sürerek 15.400 TL emtia zararının tahsilini talep etmiştir. Jandarma tutanağında malzemelerin bir kısmının sağlam şekilde davacıya teslim edildiği belirtilmiştir. Davalı vekili, zararın ne kadar olduğu hususunda resmi belge bulunmadığını, irsaliyelerin davacı tarafından düzenlendiğini, her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu, malların hepsinin olay anında araçta olup olmadığının ispatlanmadığını, fotoğraflara göre cüzi bir hasar olduğunu, vergi Müdürlüğünden davacının gelirinin sorulması gerektiğini savunmuştur. Emtia zararının tespiti hususunda alınan bilirkişi raporlarında; araçta ne kadar mal olduğu, ne kadarının zarar gördüğü hakkında kesin delil olmadığı, irsaliyelerin davacı tarafça her zaman düzenlenebileceğini, irsaliyelerde yazılı mal miktarının, orta çaplı bir bakkaliye dükkanını dolduracağını, davacı aracının bu kadar malı almasının tereddütlü olduğu, fotoğraflarda malzemeler kapalı ambalajlarda olduğundan içinde ne olduğunun belli olmadığı, ancak ortada bir zararın olduğunun da gerçek olduğu, irsaliyelere göre, malların hepsinin araçta olması ve daha önce satılmamış olmalarının kabulü halinde, dava tarihinde 23.155 TL tutarında (kaza tarihinde 21.989,50 TL) zarar meydana geldiği, %18 oranında hasarlandığı buna göre dava tarihi itibariyle 7.255,33 TL emtia zararı (kaza tarihi itibariyle zarar miktarı 6.896,65 TL) olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili, emtia zararının daha fazla olduğunu, malların hepsinin kullanılmaz olduğunu gıda ve temizlik maddelerinin hasarlı hali ile satışa arz edilemeyeceğini, müvekkilinin toptancı olduğunu ileri sürmüş, davalı tarafın itirazına rağmen davacının gelir durumu araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
TBK"nun 50/2.maddesi hükmü gereğince, "uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler."
Bu durumda mahkemece, davacının gelir durumunun ilgili Vergi Müdürlüğünden sorulması, davacıya ait olduğu bildirilen dükkanın genişliğinin belirlenmesi, davacı aracının ve dükkanın irsaliyelerde belirtilen malzemelerin tamamını alıp almayacağı hususunun incelenmesi, bu konuda dosyadaki fotoğraflardan da yararlanılması, davacının varsa gelir ve giderine ilişkin ticari defter, kayıt, makbuz, fatura ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması, daha sonra emtia zararı hususunda konusunda uzman bir başka bilirkişiden tüm dosya kapsamı davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları birlikte gözetilerek, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi, uğranılan zararın miktarı tam olarak ispatlanamazsa BK"nun 50.maddesi gereğince, mahkemece hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davacının mal varlığında kaza tarihi itibariyle azalma, eksilme, zarar meydana gelmiştir. Bu nedenle davacı zararının kaza tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporunda kaza tarihi itibariyle tespit edilen 6.896,65 TL emtia zararına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde dava tarihine göre belirlenen 7.255,33 TL tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazların reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedelerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.