20. Hukuk Dairesi 2013/4752 E. , 2013/8923 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 12/01/2012 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemişdir. Mahkemece, davanın kabulü ile 09/07/2012 tarihli krokide (A) ile işaretli 7322 m² ve (B) ile işaretli 1341 m² taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2009 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Taşınmaz kadastro sırasında taşlık - çalılık olarak tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 2009 yılında kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. madde hükümlerinin de davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; yörede 2009 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanakları getirtilmediğinden, taşınmazın orman sınırları dışında kaldığını açıklayan uzman bilirkişi raporu denetlenemediği gibi; eski tarihli (1956) memleket haritası da kadastro paftası ile çakıştırılmamış, ayrıca, dava tarihinden 20 yıl öncesini gösteren memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde araştırma yapılmamış, yine taşınmazın komşularına ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmeden, arazi kadastrosunun ne zaman yapılıp kesinleştiği belirlenmeden karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten, davanın açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen Orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte, öncelikle kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanakları getirtilmeli, orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, daha sonra dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü , orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları, dayanağı kayıt ve belgeler; tescil davasına konu olanlar varsa dava dosyaları da getirtilmeli, taşınmaz en eski tarihli resmi belgelerde orman sayılan yerlerden ise orman kadastro sınırının dışında bırakıldığı tarih ile dava tarihi arasında 20 yıl geçip geçmediği; yine arazi kadastrosu yapılıp da taşınmazın tespit harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıl geçip geçmediği belirlenmeli, Orman Yönetimi kanunî hasım olması nedeniyle davaya dahil edilmeli, bu şekilde toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA 08.10.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.