
Esas No: 2014/5311
Karar No: 2016/7599
Karar Tarihi: 12.10.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5311 Esas 2016/7599 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2 ve 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların .."da ikamet ettikleri ve seyyar satıcılık yaptıkları, bu amaçla zaman zaman birlikte seyahat ettikleri, olay tarihinde .. il merkezinde bulundukları sırada... şubesine gittikleri, sanıklardan ..."nun banka içerisinde müştekinin yanına yaklaşarak..."dan geldiğini, yolda kaza yaptığını, gösterdiği ... marka saati bozdurup..."a gitmek istediğini söylediği ve sarraflar çarşısını sorduğu, bu görüşme yapıldığı esnada diğer sanık ..."nin onların yanına yaklaşıp sarrafların yerini gösterebileceğini söylediği, üçünün birlikte bankadan dışarı çıktıkları, ..."in eşinin beklediğini, kendileri ile gelemeyeceğini söyleyip, müştekiden ..."ü kendisinin götürmesini istediği, sanık ..."in yanlarından ayrılmasından sonra sanık ..."ün, müştekiye eşinin pastanede bulunduğunu söyleyip onu alıp dönelim dediği, bir süre yürüdükten sonra üçüncü sanık ..."ın müşteki ve sanık ..."ün yanına yaklaşıp sarraf olduğunu, ..."ün elindeki saatin çok değerli olduğunu, kimseye göstermemesi karşılığında müştekiye 2.000 TL"yi haricen verebileceğini söylediği, bankadan para çekip gelmek bahanesiyle yanlarından ayrıldığı, saatin değerli olduğuna iyice inandırılan müştekiye bu kez sanık ..."ün "üzerindeki paraları ver, diğerleri fazla kazanmasın, bu saati sen al" dediği, bunun üzerine saatin değerli olduğuna inandırılan müştekinin üzerinde bulunan 1.950 TL"yi sanık ..."e vererek saati aldığı, parayı alan sanığın müştekinin yanından ayrıldığı, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek 10 TL değerinde olan basit bir saati müştekiye 1.950 TL"ye sattıkları iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..."nin müşteki beyanı esas alınarak, savunma ve delillere itibar edilmeden ceza verildiğine, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmediğine; sanık ..."nun müştekinin iddiaları ile yarattığı şüpheye dayalı olarak mahkumiyet kararı verildiğine, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediğine; sanık ..."ün ise şuçla bir ilgisinin olmadığına, diğer sanıkların şoförlüğünü yaptığına, suçsuz olduğuna, delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu aleyhine karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2- TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 gün" ve “2.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.