10. Hukuk Dairesi 2019/4852 E. , 2021/2952 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
...
Dava, meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti ile kesilen iş göremezlik gelirinin kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ve faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, ilk kez 22.02.2008 tarihinde tespiti yapılan meslek hastalığı nedeniyle davalı Kurumca önce %39,2 oranında belirlenen meslekte kazanma gücü kaybı oranı ile gelir bağlanmasından sonra 2011 yılında yapılan tespitlere göre meslekte kazanma gücü kaybı oranı bulunmadığından bahisle gelirlerinin kesilmesi nedeniyle eldeki davayı açmış ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının çalışma gücünün %60"ını kaybetmediği sabit olması ve 5510 sayılı Yasanın 25. maddesi gereği malul sayılabilmek için çalışma gücünün en az % 60"ının kaybedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, meslek hastalığının ilk kez tespit edildiği 22.02.2008 tarihi itibari ile mülga 506 sayılı Kanun olup, 506 sayılı Kanunun 19. maddesinde;
"Geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu kurumca tespit edilen sigortalı sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek ödenmiş bulunan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, yukarıdaki fıkrada belirtilen sağlık kurallarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur."düzenlemesi yer almaktadır.
01.10.2008 sonrası yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 19. maddesinde de "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendiren sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.....
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri,
A)Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
B)Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini takip eden aybaşından başlar" hükmü getirilmiştir.
Anılan düzenlemeler uyarınca sigortalının sürekli iş göremezlik geliri alabilmesi için meslekte kazanma gücünün % 10 oranında azalmış olması ve azalma olan tarihin tespiti gerekmektedir;
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanun"un “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanun"un 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir.
Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Üst/Genel Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik halinde olup olmadığı bu halin varlığında ise, sürekli iş göremezlik oranı ve azalma veya artma kayıtları ile başlangıç tarihinin de kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Eldeki davada ise, Mahkemece davacının çalışma gücünün %60"ını kaybetmediği sabit olması ve 5510 sayılı Yasanın 25. maddesi gereği malul sayılabilmek için çalışma gücünün en az % 60"ının kaybedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının talebinin kısa vadeli sigorta kolları içerisinde yer alan iş kazası meslek hastalıkları sigortasına dayalı olup, kesilen gelirin yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine yöneldiği dikkate alındığında, Mahkemece açıklanan mevzuata dayalı olarak inceleme yapmak ve davacı hakkında bağlanmış olan gelir tahsisi dosyası da getirtilerek, işin esası hakkında karar vermek yerine, uzun vadeli sigorta kolu içerisinde ve maluliyet sigortası hükümlerine göre inceleme yapılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.