![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/6712
Karar No: 2020/492
Karar Tarihi: 22.01.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/6712 Esas 2020/492 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 11.04.2019 tarihli ve 2017/9754 Esas, 2019/4021 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalılardan Güler ile Sevgi Müjde vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının murisinin mirasçılık belgesinde, murisin ...T.C. numaralı .... adında bir kızı olduğunu gördüğünü, muris ..."nün ... ile evliliğinden çocuğu olmadığını, ..."nın kızı olan ..."ın muris ... tarafından nüfusa kaydettirildiğini, bu durumu mirasçılık belgesini almakla öğrendiğini, ...."ın soybağının reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının murisi ... ile davalı ... Doğan arasında soy bağının 19.07.1996 tarihinde tanıma senedi (TMK mad. 295) ile kurulduğu, tanımanın 07.08.1996 tarihinde nüfusa tescil edildiği, tanımanın yapıldığı ve nüfus kayıtlarına tescil edildiği 1996 yılından, iş bu davanın açıldığı 26.12.2013 tarihine kadar 17 yılı aşkın süre geçtiği, TMK"nin 300/2. maddesinde belirtilen; 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.04.2019 tarihli ve 2017/9754 Esas, 2019/4021 Karar sayılı ilamı ile davacının Türk Medeni Kanunu"nun 300/2 maddesi kapsamında ilgili sıfatı ile dava açan kişi olduğu, dava hakkının, tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşeceği, davacının tanımayı, mirasçılık belgesinin alındığı 13.06.2013 tarihinde öğrendiği, Mahkemece, TMK"nin 300/2. maddesinde belirtilen; tanıma işleminden sonra herhalde beş yıllık süre içerisinde bu davanın açılması gerektiği, Yasa metnindeki 5 yıllık sürenin ilgili açısından tanıma tarihinden itibaren başlaması mümkün olmadığından ve davacı da mirasçılık belgesi almakla tanımayı öğrendiği ve bir yıllık süre içerisinde davasını açtığından, davanın sürede kabulü ile işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verildiği gerekçesi ile mahkeme kararının bozulmasına dair kararının davalılar ... ile .... vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilgili sıfatı ile açılan tanımanın iptali istemine ilişkindir.
Tanımanın iptali davasını TMK"nin 297.maddesi gereği tanıyan ile 298.maddesi gereği ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer açabilir. TMK"nin 298. maddesinde dava açabileceği düzenlenenlerden "ilgiler" başta tanıma işleminden miras hakları etkilenen kişilerdir. İlgilerin açtığı davada davalı sıfatı tanıyana ait olup ölmüş ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus TMK"nin 291.madde kapsamında soybağının reddi davasını açabilecek diğer ilgililer ancak "Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde..." sayılan kişilere tanınmış iken tanımanın iptalinde ilgililerin dava hakkı, tanıyanın ölümüne bağlı olmayıp aksine davanın tanıyana karşı açılacağı düzenlenmiştir.
TMK"nin 300. maddenin ikinci fıkrasında; "İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer." şeklinde düzenlenmiştir. Burada bir yıllık hak düşürücü süre öğrenme -tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak- ile başlamakta olup beş yıllık süre ise tanımanın iptali için açılacak davada azami üst sınırdır. Yani tanıyan dışında dava açacak kişilerin, tanımayı ve tanıyanın baba olmadığını, beş yıl geçtikten sonra öğrenmeleri sonucu değiştirmeyecektir. Ancak bu süreler içerisinde dava açılamamasının haklı sebebi var ise bu sebebin ortadan kalkmasından itibaren bir ay içerisinde dava açılabilir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının murisi ..."nün 05.05.1990 doğumlu davalı ..."yü Mersin 5. Noterliğinin 19.07.1996 tarihli ve 29183 sayılı senedi ile tanıdığı ve adıgeçenin 07.08.1996 tarihinde tanıma senedine göre nüfusa tescil edildiği, muris ..."nün 28.05.2013 tarihinde öldüğü, davacının 13.06.2013 tarihinde Ankara 53. Noterliğinden mirasçılık belgesi aldığı, eldeki davanın ise 26.12.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tanıma tarihi üzerinden beş yıldan fazla sürenin geçtiği, dava açılmasınında gecikilmesinde davacı tarafından haklı bir sebep ileri sürülmediği gibi haklı sebebe dayanılsa dahi veraset ilamı alındıktan sonra bir aylık süre geçtiğinden mahkemece davanın hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile reddine karar verilmesinde usul ve Kanun"a aykırı bir yön olmadığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşılmakla mahkeme kararının onanması gerektiği anlaşıldığından bozma ilamının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ile ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 11.04.2019 tarihli ve 2017/9754 Esas, 2019/4021 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yeniden yapılan inceleme, dosya içeriği, toplanan deliller, usul ve Yasa"ya uygun Yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, HUMK"un 442. maddesi gereğince aynı mahkeme ilamı ile ilgili bir defadan fazla karar düzeltme isteğinde bulunulamayacağından ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen Güler Kaya ve Sevgi Müjde"ye iadesine ve 31,40 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 23,00 TL"nin karar düzeltme isteyen davacıdan alınmasına, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.