8. Hukuk Dairesi 2018/3288 E. , 2019/4207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... Ve Arkadaşları
DAVALILAR : ... vd.
DAVA TÜRÜ : Men"i Müdahale, Yıkım Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin paydaş olduğu 40-41 parseldeki taşınmazın sınır komşusu 172 nolu parselin davalıya ait olduğunu, davalının yaklaşık iki yıl önce maliki olduğu arsada inşaat başladığını, ancak davalının söz konusu inşaatı kendi sınırından itibaren 3 metre geriden başlanması gerekirken kendi inşaatının ilk dört katını tam sınır hizasından başlattığını, taşkın inşaatın müvekkillerinin arsa yüzölçümünü 30 metrekare azalttığını, inşaatın alanının 240 metrekareden 210 metrekareye düştüğünü, müvekkiline ait taşınmazını dolaylı olarak 30 metrekaresini işgal eden davalının müdahalesinin men"ine, kötü niyetli inşaatının yıkılmasına, haksız olarak taşınmazın 30 metre karesinin işgal edilmesi nedeniyle iki yıllık işgal tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın görevsiz yargı yolunda açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının ileri sürdüğü istemlerin verilmiş olan yapı ruhsatına ilişkin olduğu, davanın konusunun ise men"i müdahale ve taşınmazın kal"ine ilişkin olduğu, davacının iddialarının bir idari işlem sonucu verilen yapı ruhsatından kaynaklandığının anlaşıldığı, bu taleplerin yapı ruhsatını düzenleyen Trabzon Belediye Başkanlığı hasım gösterilmek suretiyle idari yargıda çözüme kavuşturulabileceği gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi,kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının 40 ve 41, davalının ise 172 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki oldukları, davalının çekme mesafesine uymayarak davacının taşınmazında bulunan yapıya bitişik şekilde bina inşaa ettiği, bu şekilde Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği"nin 14/4 maddesine aykırı davrandığının dosyada mevcut bilirkişi raporları ile saptandığı, ancak davacının taşınmazına fiili bir elatma olmadığı anlaşılmaktadır. Salt imara aykırılığın idareyi ve idari yargıyı ilgilendirdiği kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca; davacının taşınmazına fiili bir elatma olmadığı, salt imara aykırılığın idareyi ve idari yargıyı ilgilendirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de, karar sonuç itibariyle doğru olup, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun"un 438/son maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün yukarıda açıklandığı şekilde gerekçesi düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.