
Esas No: 2016/5038
Karar No: 2016/7339
Karar Tarihi: 14.03.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/5038 Esas 2016/7339 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 16.06.2015 tarih, 2015/7286-16911 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Takibe konu senet Hollanda"da düzenlenmiştir.
“Yabancı unsur, herhangi bir hukuki olay veya işlemi, hakimin mensup olduğu devletin hukuk düzeni dışında, en az bir veya daha fazla hukuk düzeni ile irtibatlı hale getiren unsurdur.
….Vasıflandırmaya ilişkin genel prensibi uyguladığımızda, öncelikle bir belgenin kambiyo senedi dolayısıyla kıymetli evrak niteliği taşıyıp taşımadığı hakimin hukukuna ve gerektiğinde mukayeseli hukuka göre tespit edilecektir. Hakim bunu yaparken senedin kendi hukukunda kabul edilen kıymetli evrak ve kambiyo senedinin müşterek özelliklerini taşıyıp taşımadığına bakmalı; yoksa poliçe, bono veya çek için kendi hukukunun öngördüğü tüm şartların ve özellikle şekil şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmamalıdır [15]” (Yrd. Doç. Dr. Mesut Aygün, AÜHFD, 61 (3) 2012:925-972/sayfa 929-933)
5718 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde, hakimin, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygulayacağı belirtilmiştir.
Bononun keşide edildiği tarih nazara alındığında, 6762 sayılı TTK.nun 690. maddesinde, bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe; poliçelerin kanunlar ihtilâfına dair 678 ile 687 madde hükümleri bonolar hakkında da geçerli olacağı belirtilmiş, aynı Kanunun 679/1. maddesi ise “Poliçe ile yapılan taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imzalandığı memleketin kanunlarına tabidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu durumda, takibe konu senet ...’da düzenlendiği anlaşıldığından bu senedin ... hukukuna göre bono vasfında olup olmadığının araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece, senedin Türk hukukuna göre bono vasfında olmadığı değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması
gerekirken maddi yanılgıya dayalı olarak; alacaklı temyiz etmiş olmasına rağmen borçlu temyiz etmiş gibi yetki itirazı yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle bozma kararı verildiği anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 16.06.2015 tarih ve 2015/7286 Esas, 2015/16911 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.