10. Hukuk Dairesi 2020/2561 E. , 2021/7629 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl dava, hizmet tespiti, birleşen dava yersiz olarak ödenen sağlık giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı-birleşen dava davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; Kurumun Kütahya İl Müdürlüğünde işlem gören davalı ... Mad. Ltd. Şti. isimli işyeri hakkında Kurum Kontrol Memurlarınca düzenlenen inceleme raporuna istinaden 2007/Nisan - 2009/Ekim tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasaya tabi hizmet akdine dayalı çalışmaların sahte sigortalılık nedeniyle iptal edildiği ve bu sebeple Kurum tarafından yapılan yersiz sağlık giderlerinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davaya konu olayla ilgili hazırlanan Kurum raporunda, Gediz ... Mad. Ltd. Şti.’nin 31.12.2006 tarihinde vergi mükellef kaydının sona erdiği ve adı geçen şirkete ait işyeri dosyasından sahte olarak bildirimi yapılanların gerçekte 121 sicil nolu dosyada işlem gören ve Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin taşeronu Gediz Madencilik Ltd. Şti.’nin çalışanları mı oldukları, yoksa para karşılığı emekli olabilmek için sahte olarak sigortalı mı bildirildiklerinin araştırıldığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, Gediz ... Mad. Ltd. Şti.’ne ait işyeri dosyasından 2007 Nisan 2009/Ekim arasında yapılan tüm bildirimlerin iptal edilmesi gerektiği belirlenerek, bu rapor doğrultusunda da davacı ...’ın bu dönemdeki hizmet bildirimleri iptal edilmiştir. Dava dosyası incelendiğinde mahkemece yapılan araştırmanın eksik incelemeye dayandığı görülmekle, öncelikle davacının davaya konu çalışmasının fiili olup olmadığı ve çalışma varsa hangi işverenlik nezdinde olduğu araştırılmalı, davalı şirketlerin hangi dönemlerde aktif olarak faaliyet gösterdikleri ve ne iş yaptıkları belirlenmeli, bordro tanıkları, resen tespit edilecek komşu işyeri sahipleri ve komşu işyeri çalışanları tespit edilip dinlenilmeli, davacının uyuşmazlık konusu dönemlerde çalışmasının geçtiğini iddia ettiği, davalı şirket nezdinde ki çalışmalarının, Kütahya İş Mahkemesinin 2011/337 E, Kütahya İş Mahkemesinin 2011/339 E, Kütahya İş Mahkemesinin 2011/341 E, Kütahya İş Mahkemesinin 2011/343 E, Kütahya İş Mahkemesinin 2011/342 E, Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2015/424 E, Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2013/499 E, Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2013/512 E, Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2013/491 E, Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2014/49 E, Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2013/156 E. sayılı dosyalarındaki tespitlerde değerlendirilmek suretiyle fiili ve gerçek olup olmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı-birleşen dava davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.