Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4607 Esas 2020/4180 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4607
Karar No: 2020/4180
Karar Tarihi: 17.09.2020

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4607 Esas 2020/4180 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi, devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma suçu kapsamında incelemesi sonucunda TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 ve CMUK’nın 326 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmü verdi. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü. Yapılan incelemede, bozma kararı sonrasındaki yargılama sürecindeki usuli işlemlerin ve ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ve sanığın eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği anlaşıldı. Sanık müdafiyyi tarafından ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davası reddedildi ve hüküm onandı. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 ve CMUK’nın 326 maddeleridir.

16. Ceza Dairesi 2020/4607 E. , 2020/4180 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma
Hüküm : TCK’nın 302/1, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 ve CMUK’nın 326 maddeleri gereğince mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.