21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10686 Karar No: 2014/14388 Karar Tarihi: 19.06.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/10686 Esas 2014/14388 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesi uyarınca kararın tefhim edilememe durumlarında, gerekçeli kararın bir ay içinde yazılıp taraflara tebliğ edilmesi gerektiğini ve kararın taraflara tebliğ edilmeden temyize gidilmesinin mümkün olduğunu, ancak bu durumda gerekçeli kararın taraflara tebliği gerektiğini açıklamaktadır. Temyiz eden davacı vekilinin temyiz dilekçesi, davalı vekiline ve temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi de davacı vekiline HUMK'un 433. maddesi gereğince yöntemince tebliğ edilerek dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. ve 433. maddeleri.
21. Hukuk Dairesi 2014/10686 E. , 2014/14388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kocaeli 4. İş Mahkemesi TARİHİ : 11/02/2014 NUMARASI : 2013/570-2014/45
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, davalı vekiline, temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin davacı vekiline HUMK‘un 433. maddesi gereğince yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçaları eklendikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.