3. Hukuk Dairesi 2013/10569 E. , 2013/13120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; davalının ödediği aylık 200,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek; nafakanın aylık 650,00 TL"ye çıkarılması talep edilmiş, mahkemece; hükmedilen iştirak nafakasının her yıl ocak ayının 15"inden geçerli olmak üzere Tüfe oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 07.03.2011 günü kesinleştiği, bu tarihten sonra çocuğun ihtiyaçlarında hüküm altına alınan artış oranı ile karşılanamayacak bir artış meydana geldiği veya davalının gelirinin ciddi oranda arttığı yönünde delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, 330. maddesinde; nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, 331. maddesinde de; durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda; nafakanın yeniden belirlenmesi için yasada kesin bir zaman diliminin geçmesi aranmamıştır. Artım şartları oluşmuşsa, her zaman nafakanın artırılması istenebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 10.02.2011 günü anlaşmalı boşandıkları; 2008 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk yararına aylık 200,00 TL iştirak nafakası takdir edildiği, nafakanın her yıl Ocak ayının 15"inden geçerli olmak üzere Tüfe oranında artırılmasına karar verildiği, eldeki artırım davasının yaklaşık 1,5 yıl sonra 25.06.2012 günü açıldığı, davacı annenin öğretmen olduğu, aylık 1.800,00 TL gelirinin bulunduğu, nafaka yükümlüsü babanın ilköğretim okulunda müdür yardımcısı olarak görev yaptığı, aylık 2.500,00 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı nafakanın takdir edildiği tarihten sonra çocuğun ihtiyaçlarında artış olduğunu, nafakanın bu ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını ileri sürerek artırım isteminde bulunmuş ve iddiasını ispat için tanık dinletmiştir. Davacı tanığı ... beyanında; davacının öğretmen olduğunu; tarafların boşanmasından önce çocuğa davalının annesinin baktığını ancak boşanmanın ardından davacının işte bulunduğu 08.00-15.00 saatleri arasında çocukla ilgilenmesi için bakıcı tutmak zorunda kaldığını, bakıcıya aylık 500,00 TL ücret ödediğini beyan etmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; tanık beyanı dikkate alınmaksızın,yanılgılı değerlendirme sonucu çocuğun ihtiyaçlarında hüküm altına alınan artış oranı ile karşılanamayacak bir artış meydana geldiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; çocuğun bakıcı giderini dikkate alarak, hakkaniyete uygun bir artırıma karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.