Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/17798 Esas 2016/4261 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1) Sanık ... hakkında: beraat (her iki suç)
2)Sanık ... hakkında:
a)Beraat (nitelikli dolandırıcılık)
b)Resmi belgede sahtecilik: TCK"nın 204/1, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’nin inşaat halindeki yapıların tapu, belediye ve benzeri kurumlardaki işlerini takip ettiği, sanık ...’in yükleniciliğini yaptığı inşaatla ilgili olarak sanık ...’nin kat irtifakı projesinde şikâyetçi belediye görevlisince imzalanıp onaylanacak bölüme sahte imza attırıp ilgili kurumun bir şekilde ele geçirdiği gerçek mührünü vurup belediyeye gitmeden, söz konusu belgeleri tapu dairesine vererek kat irtifakı tesis ettirdiği ve böylece sanıkların birlikte nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1- Beraat hükümlerine yönelik şikâyetçi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından doğrudan doğruya zarar görmeyen şikâyetçi ...’nın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükümleri temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne gelince;
Sanığın, şikâyetçi belediyeye ait mührü bir şekilde ele geçirip kullanmak ve ilgili görevlinin imzasını taklit etmek suretiyle oluşturduğu sahte onaylı kat irtifakı projesini tapu sicil müdürlüğüne ibraz ettiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.