10. Hukuk Dairesi 2015/8660 E. , 2015/8191 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ölüm gelirlerine hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı taraflar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalı işverene ait işyerinde çalışmakta iken 17.10.1996 günü iş kazası geçiren sigortalının 26.06.1998 tarihinde yaşamını yitirmesinden sonra hak sahibi eşi ve çocukları olan davacıların 13.06.2008 günü davalı Kuruma iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından gelir tahsisi başvurusunda bulundukları anlaşılmakta olup talebin reddi üzerine 23.09.2009 tarihinde açılan işbu iş kazası tarihinden itibaren ölüm gelirleri bağlanması gerektiğinin tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılamada, ... Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu ile Genel Kurulu’nun, gerçekleşen ölüm ile meydana gelen iş kazası arasında nedensellik bağının varlığı yönünde görüş içeren 19.09.2007 ve 29.04.2010 tarihli raporlarına dayanılarak istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 99/1. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek gününü izleyen ay başından itibaren başlayacağı belirtilmiş, diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 97. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı günden itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı, 2. fıkrasında, Kuruma başvurmamanın haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre kanıtlayanlar hakkında anılan hükmün uygulanmayacağı bildirilmiştir.
Şu durumda, 99/1. madde gereğince 5 yıl içinde istenmediğinden tümüyle zamanaşımına uğrayan gelir ve aylığın, ancak yazılı başvuru tarihini izleyen aybaşından itibaren ve geriye dönük olmamak üzere bağlanabilmesine karşın 97/1. maddede, gelir ve aylığın 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı belirtilerek her bir gelir ve aylık için 5 yıllık zamanaşımı süresi benimsenmiş, 99/1. maddede yer alan, gelir ve aylıkların yazılı talep gününü izleyen aybaşından itibaren başlayacağı yönündeki hükme paralel düzenleme yapılmamış olmakla buna göre hak sahipleri bakımından daha lehe olan 5510 sayılı Kanun hükmünün uygulanması gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında beliren maddi ve hukuki olgular karşısında gelirlerin başlangıç tarihine yönelik olarak, hak sahiplerince 13.06.2008 tarihinden önce Kuruma tahsis başvurusunda bulunulup bulunulmadığı belirlenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu başlangıç olarak iş kazası tarihinin benimsenmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...."ne iadesine, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.