Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/375
Karar No: 2019/5520
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/375 Esas 2019/5520 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/375 E.  ,  2019/5520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalılardan ... Motorlu Araçlar Otomotiv Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin diğer davalılar tarafından kefil olarak imzalandığını, kullanılan kredi borcu ödenmediği için başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka tarafından davalı şirkete 20/01/2014 tarihinde aylık %1,50 faiz oranı ile taksitli kredi kullandırıldığı, son 4 taksidin ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından muacceliyet ihtarı gönderildiği ve toplam 50.560,44 TL"nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı bankanın alacağının 42.161,36 TL asıl alacak, 2.578,20 TL akdi faiz, 128,91 TL BSMV ve 1.122,76 TL temerrüt faizi, 56,14 TL vergi olmak üzere toplam 46.047,37 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin bu bedeller üzerinden devamına, asıl alacağa yıllık %27 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, alacağın hesap gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde temerrüt faizinin ticari krediler faizinin %50"si oranında fazlasının uygulanacağının kararlaştırıldığı, ticari temerrüt faizinin %18 olması nedeniyle, bunun %50 fazlasına tekabül eden %27 oranının sözleşmeye ve hukuka uygun olduğu, her ne kadar davalılar ... ve ..."nun önceden hazırlanan matbu sözleşmeyi imzaladıkları gerekçesiyle kefalet sözleşmesinin bu kişiler yönünden geçersiz olduğu savunulmuş ise de, ticari krediyle kefil olan davalıların basiretli tacir olarak bu yöndeki savunmalarının yerinde görülmediği gerekçeleri ile davalılar vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine, ilk derece mahkemesince "hesap gerektirdiği" gerekçesi ile icra inkar tazminatı reddedilmişse de icra inkar tazminatına hükmolunabilmesi için, alacak miktarının likit ve belirlenebilir olmasının yeterli olduğu, somut olayda davalıların borçlu oldukları kredi miktarı belirlenebilir olduğundan, kredi borcu da likit olduğuna göre %20 icra inkar tazminatına hükmolunması gerekirken bu istemin reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf konusu kararın bu yönden davacı taraf yararına kaldırılmasına ve davanın kısmen kabul ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik ve muhakeme hukukuna ve maddi hukuka bir aykırılık bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Taraflar arasında 18/04/2011, 04/01/2012 ve 14/01/2013 tarihinde 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. İlk iki sözleşme imzalandığında 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte olup, 13/01/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin imza tarihinde ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlükte olduğu anlaşılmıştır. Davalı kefiller ... ile ..."nun kefaletlerinin son sözleşme açısından geçerli olabilmesi için eşlerinin rızasının bulunması gerekmektedir. Rıza verildiğine dair bir belgeye ise dosya içerisinde rastlanılamamıştır. Ancak 18/04/2011 ve 04/01/2012 tarihli sözleşmelerin imzalandığı tarihte 818 sayılı BK yürürlükte olduğundan bu iki davalının kefaleti geçerlidir. Buna göre mahkemece son sözleşme açısından davalı kefillerin eş rızasının olup olmadığının araştırılması, eş rızası yoksa bu sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
    Ayrıca davacı banka takibinde her üç kredi sözleşmesine dayanmış olduğundan takip dayanağı borcun kaynağı olan kredinin hangi sözleşmenin kapsamında verilmiş olduğunun banka kayıtları üzerinde bankacı bilirkişiye inceleme yaptırılarak tespit ettirilip kredi son sözleşme kapsamında kullanılmış ise kefiller ... ile ..."na yönelik davanın reddi gerekir. Diğer iki sözleşmeye bağlı kullandırılmış ise bu kere de kefalet limiti dikkate alınarak kefillerin sorumluluk sınırlarının belirlenmesi gerekir. İlk derece mahkemesinin bu hususları araştırmadan karar vermesi doğru olmadığı gibi istinaf mahkemesince aynı hususların gözden kaçırılarak ilk derece mahkemesi kararının benimsenerek davalıların istinaf başvurusunun bu yönden esastan reddedilmesi de doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nin 2017/1156 esas ve 2017/3436 karar sayılı ve 06/11/2017 tarihli karanın davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine,
    peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi