3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12721 Karar No: 2013/13069 Karar Tarihi: 23.09.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/12721 Esas 2013/13069 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/12721 E. , 2013/13069 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kişisel eşyanın iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; davalı ile evlendiği sırada müvekkiline babası tarafından çeyiz ve ziynet eşyalarının senet düzenlenerek teslim edildiğini, ancak tarafların boşandığını ve bu eşyaların davalıda kaldığını ileri sürerek; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 14.530 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; davaya konu ziynet eşyaları ile bir kısım çeyiz eşyasının davalının ailesi tarafından alındığını, geriye kalan çeyiz eşyalarının ise tarafların yerleştiği ... İlinde alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın sadece çeyiz senedindeki eşyaların kime ait olduğu hususunda olduğu, içeriği tanık beyanları ile doğrulanan çeyiz senedindeki eşyaların davalı tarafça alınmış olmasının eşyaların davacıya ait olduğu gerçeğini değiştirmediği, aradan geçen süre ve davalı tarafın eşyaların bildirilen değerine bir itirazının bulunmaması nedenleriyle çeyiz senedinde bulunan eşyaların değerinin hesaplanmasına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 14.530 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden var olan hakkını; bunların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili yönünde kullanmıştır. Şu durumda; uyuşmazlığın çözümünün hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektirdiği, diğer bir anlatımla hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesinin mümkün olmadığı açıktır(HMK. md.266). Diğer yandan, davalı tarafın, çeyiz senedinde yer alan eşyaların değerine itiraz etmemiş olması da bu gerçeği değiştirmemektedir. O halde, mahkemece; eşyaların bulunduğu mahalde uzman bilirkişilerin de katılımıyla keşif yapılarak çeyiz ve ziynet eşyalarının var olup olmadıklarının belirlenmesi, eşyalar yok ise çeyiz eşyalarının dava tarihindeki değerinin yıpranma bedellerinin düşülmesi suretiyle ziynet eşyalarının değerinin ise dava tarihindeki birim fiyatları nazara alınarak belirlenmesi için bilirkişi görüşüne başvurulması, akabinde eşyalar var ise aynen, aksi halde ise bilirkişice belirlenen toplam değerine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK" nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.