12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/30185 Karar No: 2016/7260 Karar Tarihi: 10.03.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/30185 Esas 2016/7260 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/30185 E. , 2016/7260 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun; İİK"nun 168/5. maddesindeki yasal 5 günlük süre içerisinde (23.03.2015) tarihinde icra mahkemesine başvurarak, takibe konu bono bedelini ödediğinden bahisle borca itiraz ettiği, borçlu vekili tarafından 20.04.2015 tarihinde sunulan dilekçe ile bononun teminat olarak verildiğinin ve kambiyo vasfı olmadığının ileri sürüldüğü, mahkemece, senedin teminat olarak verildiği kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin teminat olduğu iddiası, İİK"nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı Kanunun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Diğer tarafdan, İİK"nun l70/b. maddesi yollaması ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebilir. Bu bağlamda teminat iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olmadığından beş günlük itiraz süresi içinde sürülmelidir. Bu durumda borçlu, ödeme iddiası nedeniyle borca itirazını, İİK"nun 169/a-1. maddesi gereğince resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlayamadığından, yargılama sırasında borçlu vekili tarafından ileri sürülen ve alacaklı tarafça kabul edilmeyen teminat iddiası ise, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında İİK"nun 168/5. maddesi uyarınca yasal beş günlük sürede bildirilmediğinden, mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, alacaklının Cumhuriyet Savcılığı"nda verdiği ifade esas alınarak yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsizdir. Öte yandan mahkemenin kabulüne göre, takip dayanağı bononun teminat senedi olarak verildiği iddiası, İİK."nun l69. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu iddianın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, iptaline hükmolunması da doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.