Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3604
Karar No: 2013/5476
Karar Tarihi: 08.04.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/3604 Esas 2013/5476 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/3604 E.  ,  2013/5476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.11.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 23.10.2008 tarih 21947 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davalı ..."in, 677 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini satın aldığını, satışı vaad edilen payların iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez.
    Somut olayda; Mahkemece, davalı ..."in ölü olduğu, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesi davanın reddine, ayrıca dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle dava açma koşulları oluşmadığından da davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamına göre, davanın 25.03.2011 tarihinde açıldığı, davalı ..."e usulüne uygun tebligat yapıldığı ve bu davalının yargılama sırasında 23.01.2012 tarihinde vefat ettiği, veraset ilamına göre mirasçılarının davaya dahil edildikleri ve taraf teşkilinin tamamlandığı anlaşılmıştır.
    Dava konusu taşınmaz tapuda davalıların kök murisi ... adına kayıtlı olup, veraset ilamına göre muris ... mirasçıları arasında davalıların annesi ... dışında başkaca mirasçıların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyeti rejimine tabidir. Taşınmazda miras şirketini oluşturan malikler, elbirliği hükümleri uyarınca maliktir. Davanın, sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesiyle yetinilmesi gerektiği halde ayrıca, yanlış değerlendirmeyle, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle de davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 1. bendinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi