3. Hukuk Dairesi 2013/12552 E. , 2013/13044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin .... ili,... Mah. ... Cad. 1. Blok No... numaralı bağımsız bölüm halindeki mesken için ferdi su abonesi olmak istediğini, bu aşamada davalı ... tarafından 2.544,00 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli tahsil edildiğini iddia ederek; davalı idarece tahsil edilen 2.544,00 TL kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2464 sayılı Yasanın 87 ve 88. maddeleri ile, ...Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi gereği davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; "3194 sayılı İmar Kanunu 31. maddesine göre; inşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarih olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılması mümkün olmadığı, kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden yararlandırılacağı; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 87. ve 88. maddeleri de belediyelerce ve belediyeye bağlı müesseselerce kanalizasyon tesisi yapılması halinde bunlardan faydalanan gayrimenkul sahiplerinden kanalizasyon ve su tesislerinden harcamalarına katılma payı alınacağını öngördüğü, bu yasal hükümlerin bir arada değerlendirilmesi sonucunda; su ve kanalizasyon bağlantıları yapılmayan binalara iskan izni verilmesi mümkün olmadığı gibi, katılma payı ödenmeden bu hizmetlerden yararlanılması da mümkün olmadığı, bu bağlamda su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının yükümlüsünün, yapı kullanma izni almakla yükümlü olan kişi olduğu, dolayısıyla su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izninin verilmesinin söz konusu olamayacağı, bir defa alınması gerekli su ve kanalizasyon harcamaları katılma payının iskan izni alınırken ödenmiş olması Yasa gereği olup, yapı kullanma izni (iskan izni) alınmış bir
binaya malik ya da kiracı olarak yerleşen kişiden bir kez daha katılım payının alınmasının yasal dayanağı olmadığı (bu yönde bkz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05.02.2007 tarih ve 11904/1270 sayılı kararı), kanalizasyon sisteminin yenilenmesi ya da iyileştirilmesi çalışmalarında harcanan masraf yönünden konut sahibinin kanal ve şebeke payı ödeme yükümlülüğü bulunduğunun kabulü ile yukarıdaki esaslar çerçevesinde ve dosyadaki verilere uygun hazırlanmasından ötürü benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıdan 335,34 TL bedel alınması gerekirken, hatalı olarak 2.544,00 TL bedel tahsil edildiği, böylece davacının davalıdan toplam 2.208,66 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli alacağının kanıtlandığı anlaşılmakla belirtilen istirdat alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, maliki bulunduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi nedeniyle, davacının davalı idareye kanal katılım ve şebeke tesis bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi; “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
a)Kanalizasyon tesisi yapılması,
b)Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi ile de su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörülmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine.... Genel Müdürlüğünce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; “Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları”, KP=(LxT)/(2xN) Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin % 2"sini geçemez.” denilmektedir. Yine formülde; “Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının” N ile ifade edildiği, “Gayrimenkulün toplam inşaat alanının” S ile ifade edildiği, N’ nin ise S/1000 (N=S/1000) olduğu” belirtilmiş bulunmaktadır. Hükme esas alınan raporda ise; anılan tarife hükümlerine göre uygulama yapılmasına rağmen, formülde ifade edilen (N=S/1000) yerine, davacıya ait bağımsız bölümün arsa payı oranının uygulanması suretiyle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece, .... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngörülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek ek rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve yanılgılı nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.