8. Hukuk Dairesi 2011/5275 E. , 2011/6101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.06.2011 gün ve 172/95 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı Hazine vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek Işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.11.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Avukat ... ile Hazine vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 50-60 yıllık tespit öncesi eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 107 ada 7 parselin tamamı ve 107 ada 9 parselin bir bölümüne ait Hazine tapusunun iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, 15.7.2010 tarihli yargılama oturumunda 107 ada 9 parselle ilgili talebinden feragat ettiğini açıklamıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kısa kararda davacının davasının reddi ile 107 ada 7 parselin tapusunun iptali ile mera vasfı ile özel siciline kaydına, sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına karar verilmesine karşın gerekçeli kararda ise davacının davasının reddi ile 107 ada 9 parsele ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine,107 ada 7 parselin tapusunun iptali ile mera vasfı ile özel siciline kaydına karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; HUMK.nun 388/2.fıkrası (HMK’nun 297/2.m) hükmüne göre; “…Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkemece kısa kararda; “Davacının davasının reddi ile 107 ada 7 parselin tapusunun iptaliyle mera vasfı ile özel siciline kaydına, sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına karar verilmesine” şeklinde karar verilirken, gerekçeli kararda
"Davacının davasının reddi ile 107 ada 9 parsele ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine, 107 ada 7 parselin tapusunun iptali ile mera vasfı ile özel siciline kaydına” denilmiştir. Görüleceği üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmaktadır. Gerekçeli kararın yazılması bakımından kısa karar esas olup, gerekçeli kararın kısa karara göre yazılması zorunludur. Anayasanın 141.maddesinin koymuş olduğu duruşmaların aleniyeti kuralı ve HUMK.nun 382. maddesi gereği (HMK.nun 295.m) kararların alenen tefhimi icap eder. Kısa kararla gerekçeli kararın ayrı nitelikte ve çelişik bulunması işbu aleniyet kuralına aykırı düşer ve mahkemelere olan güveni sarsar. Tebliğ edilen ilamın tefhim olunan kısa karara uygun bulunması aynı zamanda kamu düzeniyle ilgilidir. 10.04.1992 tarih, 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi, “Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir” denilmiştir. Hüküm bu nedenle kanuna, tarih ve numarası belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edilmiştir.
Kabule göre de; mahkeme HUMK.nun 74. maddesine (HMK.nun 26.m) göre hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlaya karar veremez. Mahkemece her iki tarafın da bir isteği olmadığı halde HUMK.nun 74. maddesine aykırı şekilde 107 ada 7 parselin Hazine tapusunun iptali ile mera vasfı ile özel siciline kaydına karar verilmiş olmasında da isabet bulunmamaktadır.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.