20. Hukuk Dairesi 2013/4361 E. , 2013/8822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... Köyünde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 4897 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alan dahilindeki Adana Büyükşehir Belediye Encümeninin 28/02/2007 tarih ve 421 sayılı kararıyla 3194 sayılı Kanunun 18 ve 19. maddeleri uyarınca yapılan imar düzenleme işleminin iptal edilmesi nedeniyle; dava konusu taşınmaz üzerinde düzenleme ile yeni oluşturulan 4897 ada 2 parsel nolu imar parselinin tapuda Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlere isabet eden kısmının iptali ile Hazine adına tescili, olmadığı takdirde, tazminata hükmedilmesi ve dava sonucu kesinleşinceye kadar tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı ... davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... dava konusu taşınmazda malik olmadığını belirterek, husumet yokluğu nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın, ... Köyü sınırları içerisinde yer aldığı, taşınmazın bulunduğu alanda önce ... Belediyesinin 04.06.1998 tarih ve 2918 ve 06.08.1998 tarih ve 4372 sayılı encümen kararlarına istinaden 38 nolu, daha sonra da ... tarafından 28.02.2007 tarih ve 420 sayılı encümen kararına istinaden imar uygulaması yapıldığı, ilk imar uygulamaları ile dava konusu yerin 4898 ada 1 parsel numarası ile 12594 m2 olarak 198/2400 oranındaki hissesi Hazine adına, 2202/2400 hissesi de ... adına tescilli iken imar uygulamasına tâbi tutularak 4898 ada 1 parselde bulunan Hazineye ait 198/4200 oranındaki hissenin 4916 ada 2 parsele 1039/6253 hisse oranında dağıtımının yapıldığı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının 28.02.2007 tarih ve 420 sayılı encümen kararına istinaden yapılan uygulama ile dava konusu taşınmazın 09.08.2007 tarih ve 19868 yevmiye numarası ile tescil edildiği, Adana Büyükşehir Belediyesinin 28.02.2007 tarih ve 420 sayılı encümen kararına istinaden yapılmış olan imar uygulamalarının da Adana 2. İdare Mahkemesinin 2007/1195 E.- 2007/2072 K. sayılı ilâmları ile iptal edildiği, ... Belediyesinin 04.06.1998 tarih ve 2918 sayılı ve 06.08.1998 tarih ve 4372 sayılı encümen kararlarına istinaden yapılan 38 numaralı imar uygulamasının iptali talebiyle Hazine tarafından ...İdare Mahkemesine dava açıldığı, mahkeme tarafından 2003/1179 E. - 1214 K. sayılı ilâmı ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu kararın Danıştay 6. Dairesinin 2004/2202 E. - 2006/2574 K. sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiği, İmar şüyulandırmasının dayanağı olan idarî işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, ... Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idarî yargıca iptal edilmediği, halen geçerliliğini koruduğu, dolayısıyla 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idarî yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe bu davanın dinlenme olanağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine, yine dava konusu taşınmazların bulunduğu mahalde ... Belediyesinin kurulduğu, dolayısıyla davalı ... Belediyesinin taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, ... Beledilesi aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, davacı tarafından Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ... Köyü, 4897 ada 2 parsel olarak yeni oluşturulan imar parselinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili talep edilmiştir.
Mahkemece, imar uygulaması iptal edilmedikçe böyle bir davanın açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü yerinde olmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yerli değildir. Kesinleşmiş tahdit içinde kalan ve orman sayılan yerler hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağından, hiçbir süreye ve şarta bağlı olmadan her zaman dava açılabilir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu... Köyünde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapıldığı ve 26.11.2001 tarihinde ilân edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece orman tahdidine ilişkin belgeler getirtilip mahallinde uygulanmadığı gibi, 1998 yılında yapılan imar paftası ve 1958 yılında yapılan arazi kadastrosuna ait kadastro paftası ve orman tahdit haritasının çakıştırılmadığı ve keşfi izlemeye imkan verecek şekilde, her birinin ayrı ayrı renklerle gösterildiği uygulamaya dayalı krokili rapor alınarak dosyaya eklenmemiştir. Dosyada mevcut 12.03.2012 tarihli teknik bilirkişi ... tarafından düzenlenen ek rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Mahkemece öncelikle, yörede yapıldığı ve 26.11.2001 tarihinde ilân edildiği bildirilen orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, 1958 yılında yapılan arazi kadastrosuna ait kadastro paftası ve 1998 yılında yapıldığı anlaşılan imar paftası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve iki harita mühendisi veya olmadığı takdirde iki tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, orman tahdit haritası ve yörede 1998 yılında ... Belediyesince yapılan imar uygulamasına ilişkin imar planı ve 1958 yılında yörede yapılan arazi kadastrosuna ilişkin kadastro paftasının (1/10000 ölçekli olarak ayrı ayrı) ölçekleri bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) birbirine eşitlendikten sonra, tüm haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, her haritanın ayrı ayrı renklerle gösterildiği müşterek imzalı rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de davacının tazminat talebi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07/10/2013 günü oybirliği ile karar verildi.