17. Hukuk Dairesi 2014/5622 E. , 2015/4754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili ile süresi dışında ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili ..."in sürücüsü olduğu ve ... ile ..."nin içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın, davalı ...’ın sürücüsü ve davalı ..."ın işleteni olduğu ve davalı ..."Ne ZMSS poliçesi ile sigortalı araca çarpması sonucu ..., ... ve ..."nin yaralandığını belirterek ... için 500 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 500 TL tedavi gideri, 500 TL estetik ameliyat gideri ve 500 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 15.000 TL manevi tazminatın; davacı ... için 500 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 500 TL tedavi gideri ve 500 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 15.000 TL manevi tazminatın; davacı ... için 500 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 500 TL tedavi gideri ve 500 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 15.000 TL manevi tazminatın sigortacı maddi tazminatlardan ve teminat limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile davacı ... için tedavi gideri talebini 4.290,88 TL.ye, geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 70.000 TL.ye; davacı ... için tedavi gideri talebini 2.414,37 TL.ye; davacı ... için tedavi gideri talebini 5.477,65 TL.ye, geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 50.000 TL.ye yükseltmiş, talep edilen tazminatlara davalı ... ve ... yönünden kaza, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ve sigorta poliçe limitleriyle sınırlı sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, sigorta poliçesindeki teminat limitiyle sorumlu olduğunu ve manevi tazminatın teminat dışı kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili ise, asıl kusurun davacı araç sürücüsünde olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, maddi tazminatlar yönünden davanın ıslah edilmiş şekliyle kabulü ile, davacı ... için 74.290,88 TL maddi tazminatın, 1.500 TL.lik kısmının davalılar ... ve ..."dan kaza, sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, 72.790,88 TL.lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline; davacı ... için 2.414,37 TL maddi tazminatın, 500 TL.lik kısmının davalılar ... ve ..."dan kaza, sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, 1.914,37 TL.lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline; davacı ... için 55.477,65 TL maddi tazminatın, 1.500 TL.lik kısmının davalılar ... ve ..."dan kaza, sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, 53.977,69 TL.lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000 TL, davacı ... için 10.000 TL, davacı ... için 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemenin 18.12.2010 tarihli ek kararı davalı ..."e 23.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesinin, H.U.M.K.nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 06.02.2013 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı ..."in 18.12.2010 tarihli ek karara karşı yapmış olduğu temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Davalı tarafça gerekçeli karar süresinde temyiz edildikten sonra, eksik temyiz harcının yatırılması amacıyla çıkarılan muhtıraya ilişkin tebligat parçası üzerinde, evrakın kuzeni ... adına tebliğ edildiğinin yazıldığı, tebliği alanın aynı konutta ikamet edip etmediği, tebligatı almaya ehil olup olmadığı gibi bilgilerin tebligat evrakında yer almadığı, bu haliyle muhtıranın davalı ..."e usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmakla, mahkemenin davalı ..."in temyiz isteminin reddine ilişkin verdiği 18.12.2010 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA;
08.06.2010 tarihli mahkeme hükmünün daha önce davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12.09.2012 tarih, 2012/5770-9210 Esas-Karar sayılı ilamı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, ancak aynı hükmün şimdi davalı ... vekilince temyiz edildiği anlaşıldığından, Dairemizin 12.09.2012 tarih, 2012/5770-9210 Esas-Karar sayılı Düzelterek Onama kararının ortadan KALDIRILMASINA karar verildikten sonra, taraf vekillerinin 08.06.2010 tarihli mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:
a-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle mahkemece benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında, ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 56. Maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekili ve davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ..."in araştırma tutanağında kitabevi işletirken devrettiğinin yazıldığı, davacının kendisi ile dinlenen tanıklarının ise, konfeksiyon mağazası olduğu yönünde beyanda bulundukları, davacının yaptığı iş ile ilgili olarak dosyaya hiç bir resmi evrak sunulmadığı, gelirin tespiti yönünden sadece tanık beyanları ve İskenderun Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası"nın yazısı ile yetinildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece öncelikle davacı ..."in yaptığı işin tereddütsüz ortaya konması amacıyla davacı delillerinin toplanması, sonrasında yaptığı işten elde ettiği gelirin somut verilerle tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
c-Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta şirketi yönünden ise, 2918 Sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta ve bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacı vekili, dava dilekçesinde hükmedilen tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiş, ıslah dilekçesinde ise, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir. Haksız fiil neticesinde gerçekleşen zarar bakımından davalılar ... ve ... kaza tarihinde, davalı sigorta şirketi ise dava tarihinde temerrüde düşmüş bulunmaktadır. O halde, mahkemece hükmedilen tazminatların tamamı bakımından davalılar ... ve ... yönünden kaza, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2-a) bendinde açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2-b) maddesinde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (2-c) maddesinde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ile ..."e geri verilmesine, 24.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.