8. Hukuk Dairesi 2011/4937 E. , 2011/6097 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.12.2010 gün ve 156/307 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.11.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalılar vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar... ve ... vekili tarafından davalılar ... ve müşterekleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının sıfat yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde yazılı bulunan 7 parça taşınmazın davacıların bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla davalılara bağışlandığını, davalıların hiçbirinin bakım ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacılardan..."ın bu sebeple Kadastro Mahkemesine açtığı davada da davalıların bakım sözü vermeleri sebebiyle..."ın davadan feragat ettiğini, taşınmazlara ait tutanakların bu şekilde kesinleştiklerini, bu dava sonrasında da davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediklerini açıklayarak taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, kesinleşen Kadastro Mahkemesi dosyası sebebiyle ortada kesin hüküm bulunduğunu, bir kısım taşınmazın hibe değil satın alma sebebi ile davalılar adına tescil edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından dava konusu taşınmazları davacılardan..."ın kullandığı, ancak taşınamzların 20.01.1979 tarihinde ölen davacıların babaları ..."ten kaldığı ifade edilmiş, davacıya intikal biçimi konusunda herhangi bir açıklamada bulunulmamış, iştirak halinin çözüldüğü ispatlanamamıştır. Davacılar... ve Hüseyin"in miras bırakanı ..."in ölüm tarihi itibariyle TMK.nun 701. maddesi gereğince tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Dosya kapsamından dava konusu taşınmazların davacılara babalarından miras yoluyla intikal ettiği, taksim yapılmadığı ve davacı dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK.nun 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığından, tasarrufi işlemler tüm mirasçıların katılımıyla yapılabilir. Kural olarak, davada tasarrufi bir işlem olup, mirasçılardan biri veya bir kısmı tek başına adına tescil isteyemeyeceği gibi, tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün bulunmamaktadır. Tüm mirasçılar bakımından hak düşürücü süre içinde dava açılma imkanı da bulunduğu dikkate alındığında esasa girilmeksizin mahkemece dava şartı ile ilgili bu husus dikkate alınarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna
22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.