8. Hukuk Dairesi 2011/1649 E. , 2011/6091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.01.2011 gün ve 164/74 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 137 ada 90 nolu parselin kendisi adına tespit ve tescil edildiğini, aynı köy, 137 ada 87 parsel sayılı taşınmazın davalıların miras bırakanı adına kayıtlı bulunduğunu, kendisine takas yoluyla kalan tahmini 40 m2"lik taşınmazın kadastro sırasında yanlışlıkla davalıların murisi adına tespit ve tescil edilen taşınmazda kaldığını ileri sürerek öncelikle bu kısmın davalılara ait tapu kaydından iptali ile kendisine ait nizasız 90 nolu parsele ilave edilerek adına tescilini ve davalıların bu yere haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; kadastro tespitinin doğru olduğunu, davacının bu yerde bir hakkının bulunmadığını ve davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... ile ... ilk oturumda ayrı ayrı davayı kabul etmediklerini açıklamamışlar, beyanlarını imzalarıyla onaylamışlardır.
Davacı 21.01.2010 tarihli dilekçesi ile ..."ın dava dışı kalan öteki mirasçılarını dahili dava yolu ile davaya katmıştır. Dahili davalılar mahkemede ayrı ayrı davayı kabul etmediklerini beyan etmişler, beyanlarını imzalarıyla onaylamışlardır.
Mahkemece davanın kabulüne, fen bilirkişi ...tarafından düzenlenen 29.12.2010 havale tarihli krokide A harfi ile gösterilen 68,31 m2"lik kısmın davalıların miras bırakanına ait 137 ada 87 nolu parselden iptali ile davacıya ait nizasız 137 ada 90 nolu parsele ilave edilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davalılar ve dahili davalılar tarafından aynı dilekçe ile temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından, davalıların miras bırakanına ait 137 ada 87 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. Senetsizden, tarla niteliğiyle 3648,12 m2 olarak, 18.01.2007 tarihinde ... adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 08.05.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Davalıların miras bırakan ..."a ilişkin hasımsız veraset belgesi dosyadadır. Bu kişinin 03.10.2002 tarihinde öldüğü mirasçısı olarak dul eşi ... ile müşterek çocukları ...,...,...,... ve ... ile torunları ... ve ..."ın mirasçı olarak kaldıkları belirlenmiştir. ..."ın diğer mirasçıları dahili davalı olarak davada yer almıştır. Mahallinde keşif yapılmıştır. Yerel bilirkişiler dava konusu yerin davacıya ait olduğunu ve davacı tarafından uzun zamandan beri yol olarak kullanıldığını söylemişlerdir. Mahkemenin gözleminden de bu yerin yol olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Keşifte görevlendirilen fen bilirkişi, karara esas alınan kroki ve raporu dosyasına sunmuştur. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında ölü olan davalıların miras bırakanı adına tespit ve tescil edilen dava konusu yerin davacı ile dava dışı ... arasında takasa konu ve adına kadastroda davalı ve dahili davalıların murisi adına tespit ve tescil edilen parsel içerisinde kalıp kalmadığı ve bu yerin davalıların murisine ait olup olmadığında toplanmaktadır.
Davacı taraf, dava dilekçesinde, tanıklarının kimliğini ve adreslerini bildirmiştir. Mahkemece davacı tarafa tüm delillerini sunması için ikinci kez süre verilmiş ise de, tanıklar haricinde başka delil sunulmamıştır. Davayı takip eden davalı ... 06.10.2009 havale tarihli dilekçesinde tanıklarının kimliklerini ve adreslerini beyan etmiştir. Bu durumda gayrimenkulün aynına yönelik uyuşmazlıklarla ilgili olarak yapılacak keşiflerde Kaymakamlık aracılığı ile belirlenen mahalli bilirkişiler ile taraf tanıklarının mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte hazır edilerek dinlenmesi, yerel bilirkişilerden dava konusu taşınmazın mevki, sınırları, değeri ve dava ile ilgili sair bilgileri sorularak zapta geçilmesi, taraf tanıklarından ise nizalı taşınmazın önceki ve şimdiki zilyet ya da malikleri ile iddia ve savunma doğrultusunda öteki bilgi ve açıklamalarının kapsamlı olarak alınması, beyanlar arasında çelişki olduğunda giderilmeye çalışılması, tüm bu bilgi ve belirlemelerin keşfi izlemeye, infazı sağlamaya elverişli ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yöntemine uygun biçimde keşif yapılmadan uyuşmazlık konusu hakkında yeterli bilgi ve beyanlar alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, davalılar ve dahili davalılar murisi adına kayıtlı olan bu taşınmazda yöntemine uygun olarak davada taraf olmayan dahili davalıların paylarını da etkileyecek biçimde karar verilmesi de isabetsizdir.
Davalılar ile dahili davalıların aynı temyiz dilekçesinde ileri sürmüş oldukları temyiz nedenleri açıklanan bu sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.