14. Hukuk Dairesi 2013/3556 E. , 2013/5448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusu taşınmazlarda iştirak halinde mülkiyet çözülünceye kadar sözleşmenin henüz ifa olanağı olmayacağından davanın bu yönden reddine dair verilen 14.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 17, 25, 27, 58, 80, 90, 172, 281, 316, 343, 352, 357, 374, 440, 452, 453, 528 ve 544 parsel sayılı taşınmazlarda davalıların kök murisi ..."ın malik olduğu, elbirliği halinde mülkiyet paylı mülkiyete dönüştürülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Satış vaadi sözleşmesinin tarafları olan davacıların murisi... ve davalıların murisi ...ve ..."in dosyaya sunulan 2009/40 Esas, 2009/95 Karar sayılı veraset ilamında dava konusu taşınmazların kayden maliki ... oğlu ..."ın mirasçıları olduğu anlaşıldığından, kural olarak elbirliği malikleri arasında yapılmış bulunan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında ifa olanağı vardır. Bu nedenle öncelikle satış vaadi sözleşmesinin taraflarının tüm mirasçılarının
davada yer alması, bu şekilde taraf teşkili yerine getirildikten sonra, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları dellileri incelenip ve bir kısım mirasçıların kabul beyanları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, eksik inceleme ile ifa olanağının bulunmadığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatıranlara iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.