3. Hukuk Dairesi 2013/12126 E. , 2013/13000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalının, davacının sürekli olarak gittiği kahvehanede, davacının gıyabında “ahlaksız, şerefsiz, namussuz...” sözlerini kullanarak sövme filini işlediğini, davalı hakkında yapılan yargılama neticesinde sövme eyleminden ceza aldığını, cezanın kesinleştiğini belirterek, davacının kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle 3.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalının davacının sürekli olarak gittiği kahvehanede davacının yokluğunda davacıya sövdüğü, sövme eyleminin kahvehanede bulunan birçok kişi tarafından duyulduğu, davalının sövme eyliminden dolayı ceza aldığı, davacının kişilik haklarının zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.500 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verillmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davada, TBK"nun 58.maddesi (BK"nun 49.maddesi) gereğince manevi tazminat talep edilmektedir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her
olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü, kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanununun 4.maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, davalının davacıya gıyabında sövdüğü gerekçesiyle manevi tazminat istenilmektedir. Sövme eyleminin gerçekleştiği tarih 03.06.2003 tarihidir. Sövme eyleminin gerçekleştiği tarih ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylemin niteliği birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır.
Bu durumda, olay tarihi, oluş biçimi, kusur durumu, olaydan etkilenme derecesi, olayın özellikleri, ekonomik olgular ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde mahkemece takdir olunan 1.500 TL manevi tazminat miktarı bozulan dengenin biraz olsun giderilmesi için kabul edilmiş olan bir tatmin veya telafi şekli olan giderimin saldırının niteliği ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında fazla olduğundan kurulan hüküm bu nedenlerle doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.