9. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11701 Karar No: 2016/715 Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/11701 Esas 2016/715 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık M.D. Tokat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmıştır. Hükümde sanığın cezasının koşullu salıverilme için uygun olmadığı belirtilmiştir. Ancak TCK’nın 53. maddesi uyarınca sanığın bazı haklarından yoksun kalması gerektiği ifade edilmiştir. Bu hak yoksunluğunun velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar sürmesi gerektiği belirtilmiştir. Diğer haklar ve yetkilerin hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği ifade edilmiştir. Mahkemenin kararı, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden kararını da dikkate alarak infaz aşamasında bu hususların değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hükümde, sanığın suçlarının sübutu kabul edilmiş ve verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiştir. Temyiz itirazları reddedilerek hükümler onanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve (3) numaralı fıkraları ile (2) numaralı fıkra detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
9. Ceza Dairesi 2015/11701 E. , 2016/715 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : Tokat Ağır Ceza Sanık : M.. D..
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ise de; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı da dikkate alınarak bu hususların infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.