20. Hukuk Dairesi 2013/4358 E. , 2013/8802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında , 110 ada 407, 408, 478 ve 479 parsel sayılı sırasıyla 555,19 m², 2688,41 m², 7794,28 m² ve 664,54 m² yüzölçümündeki taşınmazlar belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; 110 ada 479 nolu parsele yönelik davanın kabulü ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, 110 ada 407 parsele ilişkin davanın reddine ve tesbit gibi tesciline, 110 ada 408 ve 478 nolu taşınmazlara ilişkin davanın ise kısmen kabulüne ve fen ve orman bilirkişilerin rapor ve krokisinde 110 ada 408 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen 169,79 m²"lik kısmının ifrazıyla 110 adanın son parsel numarası verilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2518,62 m²"lik kısmının ise tarla niteliğiyle davalılar Mustafa, ... ve ... adına tapuya tesciline, 110 ada 478 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen 1606,06 m²"lik kısmının ifrazıyla 110 adanın son parsel numarası verilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 6188,22 m²"lik kısmının ise tarla niteliğiyle davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/11192 - 14068 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, orman kadastrosuna esas ve altlık olarak kullanılan orijinal kadastro paftası getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte belirtilen belgeler zemine uygulanmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, ayrıca ..., Küçük ... ve ... Derelerinin konumları da dikkate alınarak bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi,” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu 110 ada 479 sayılı parselin tamamı ile 478 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 633,83 m2, (L) harfi ile işaretli 392,97 m2 ve (N) harfi ile işaretli 673,45 m2 yüzölçümlü bölümlerinin kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline,
110 ada 407 ve 408 sayılı parsellerin tamamı ile 478 sayılı parselin (Y) harfi ile işaretli 6094,03 m2 yüzölçümlü bölümlerinin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Bölgede 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.